Translation of "Kaveri" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Kaveri" in a sentence and their turkish translations:

Kiitti kaveri!

- Teşekkürler kanka!
- Teşekkürler, dostum!

Olen ikäisesi, kaveri.

Biz aynı yaştayız moruk!

Miten menee, kaveri?

Nasılsın dostum?

Sä oot fiksu kaveri.

- Sen akıllı bir adamsın.
- Sen zeki bir adamsın.

Tom on onnekas kaveri.

Tom şanslı bir adam.

Tomi on luova kaveri.

Tom yaratıcı bir adam.

Tomi on mun kaveri.

Tom benim bir dostum.

Älä muuta tuhise, kaveri.

Sözleri ağzımdan aldın, arkadaş.

Tomi on kunnollinen kaveri.

Tom iyi bir adam.

Olet Tomin kaveri, etkö olekin?

Sen Tom'un bir arkadaşısın, değil mi?

Tuo kaveri on hyvin katkeroitunut.

O adam hayata çok küsmüş.

Tomilla on Bostonissa jokunen kaveri.

Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.

Tuo kaveri varasti lompakkoni! Pysäyttäkää hänet!

O adam benim cüzdanımı çaldı! Durdurun onu!

- Katsopa peiliin, kaveri.
- Katsohan peiliin, kamu.

Aynaya bir bak dostum.

Tom on kaveri joka löi Marya.

Mary'ye vuran adam Tom'dur.

Tämä kaveri todisti sen matematiikan avulla

Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.

- Olen hyväonninen kaveri.
- Olen onnekas tyyppi.

Ben şanslı bir adamım.

- Minulla on ystävä.
- Minulla on kaveri.

Bir arkadaşım var.

Joskus hän kyllä osaa olla erikoinen kaveri.

Bazen acayip bir adam olabiliyor.

- Ystäväni opiskelee koreaa.
- Mun kaveri opiskelee koreaa.

Arkadaşım Korece öğreniyor.

Minulla on kaveri, joka syöttää koiralleen mansikoita.

Köpeğini çilekle besleyen bir arkadaşım var.

"Etsin erästä kaveria." " Minä olen kaveri, enkö vain?"

"Ben bir adam arıyorum." "Ben bir adamım, değil mi?"

- Tom on kaverien kaveri.
- Tom on miesten mies.

Tom taş fırın erkeğidir.

Tomi ei ole minun poikaystävä, vaan tavallinen kaveri.

Tom erkek arkadaşım değil. O sadece bir arkadaş.

- Tom on veljeni ystävä.
- Tom on veljeni kaveri.

Tom, erkek kardeşimin arkadaşı.

- Hän on minun veljeni ystävä.
- Se on mun broidin kaveri.

- O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.
- O kardeşimin bir arkadaşıdır.

- En halua olla sinun ystäväsi.
- Mä en haluu olla sun kaveri.

- Senin arkadaşın olmak istemiyorum.
- Arkadaşın olmak istemiyorum.

Hän on sen tyypin kaveri, joka ei ota naisia kovin vakavasti.

O, kadınları ciddiye almayan adam tipidir.

Kun kuolen, toivon että ihmiset sanovat minusta: ”Siinäpä kaveri, joka oli minulle paljon velkaa.”

Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.

- Minun kaverini kopioi minun kotitehtäväni, ja opettaja huomasi sen.
- Mun kaveri kopsas mun läksyt ja ope huomas sen.

Arkadaşım benim ödevimi kopyaladı ve öğretmen bulup çıkardı.