Examples of using "Olevaan" in a sentence and their turkish translations:
bulunan bir köye götürmek.
Aşağıda verilen boşluğa seri numarasını kaydet.
Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.
Alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı.
Listemizdeki kimse ile iletişim kura bilemedik.
Tom okulun önündeki büyük meşe ağacına adının baş harflerini kazıdı.
götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.
Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu.
Mary, sınıfından Tom adındaki yakışıklı bir oğlana aşık.