Examples of using "Saaneet" in a sentence and their turkish translations:
ve çocuk yapma fırsatını kaçırdık.
...çitalar da av yakalamış.
İtfaiyeciler sanayi tesisindeki yangını söndüremedi.
Geçen ilkbaharda pek yağmur almadık.
Listemizdeki kimse ile iletişim kura bilemedik.
Şimdiye kadar sadece üç gönüllümüz var.
Deneyin sonuçları bizi çok büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
Onlar o uçağa ne olduğunu buldular mı?
Bir aydan uzun süredir Afrika'ya yağmur yağmadı.
Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.
İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz?
Bu fırsatı bize duyduğunuz güvene teşekkür etmek için değerlendirmekten memnun olurum.
İştahınıza geri sahip olduğunuzu görüyorum.