Examples of using "Koulun" in a sentence and their turkish translations:
Okul kapıcısı akşamleyin spor salonunu temizler.
Tom'un babası bir okul bekçisiydi.
Okuldan sonra basketbol oynayalım.
Ben bu okulun bir öğrencisiyim.
Seni okulun önünde bekleyeceğim.
Okuldan sonra tenis oynadım.
Kabul için başvurunuzu doğrudan okul idaresine gönderin.
O okuldaki öğrenciler üniforma giyerler.
Okuldan sonra genellikle ne yaparsın?
Tom okuldan sonra beni alacak.
Siz aptallar okula kötü bir isim veriyorsunuz.
Biz okuldan sonra sıklıkla satranç oynarız.
Tom okul gazetesi için bir makale yazdı.
O okuldaki bazı öğrencileri tanıyorum.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
Okuldan sonra Tom'la bir film izlemeye gittim.
Dün okuldan sonra doğruca eve gittin mi?
Otobüs, okul ve istasyon arasında çalışır.
Tom'un okuldan sonra yarı zamanlı bir işi var.
Tom okuldan sonra part-time çalışır.
Okuldan sonra bir mektup yazmayı planlıyor.
Onlar okuldan sonra birlikte eve yürüdüler.
Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
Okul kütüphanemizin bir sürü kitabı var.
Birçok çocuk, okuldan sonra kulüp etkinlikleri için kalır.
Her gün okuldan sonra tenis oynar.
Okuldan sonra, ben ders çalışırım, daha sonra video oyunları oynarım.
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.
Bu okulun öğrencilerinin üçte ikisi erkektir.
Tom okulun önündeki büyük meşe ağacına adının baş harflerini kazıdı.
Bay Smith bu okulu kırk yıl önce kurdu.
Okula yakın oturuyoruz.
Tom bir okul kapıcısıydı.
Tom okulun önünde park etmiş otobüste oturan Mary'ye bakıyordu.
Ben küçük bir çocukken okuldan sonra beyzbol oynardım.
Tom okulu bıraktığını kimseye söylemedi.
Tom okul korosunda şarkı söylüyor.
Tom on üç yaşındayken okuldan ayrılıp çalışmaya başladı.