Examples of using "Oikeasti" in a sentence and their turkish translations:
- Sahi mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Tom'a gerçekten ne oldu?
Hayaletler gerçekten var mı?
O, gerçekten doğru mu?
Bu gerçekten mümkün mü?
Gerçekten bir arabaya ihtiyacın var mı?
Bunun gerçekten işe yarayıp yaramadığını merak ediyorum.
Gerçekten bir sarışın mısın?
Gerçekten onu istiyor musun?
Aslında burada ne yapıyorsun?
Tom gerçekten yorgun değildi.
Bu gerçekten ne hakkında?
Bunu gerçekten yapabilir misin?
Sen gerçekten bilmek istiyor musun?
- Tom gerçekten intihar etti mi?
- Tom gerçekten kendini öldürdü mü?
Uzaylılar gerçek mi?
Gerçekten çok yorgunum.
Ben soruyu gerçekten anlamıyorum.
Gerçekten Fransızca anlamıyorum.
Gerçekten kalmalısın.
Burada gerçekten ne oluyor?
- Onlar gerçekten arkadaş mı?
- Gerçekten arkadaşlar mı?
Onlar aslında kimler?
Gerçekten Tom'la konuştun mu?
Kadınlar gerçekten ne isterler?
Buna gerçekten inandığını sanmıyorum.
- Aslında ne olduğunu bana anlat.
- Gerçekten ne olduğunu bana söyle.
Ben gerçekten konuşma yapmak zorunda mıyım?
Gerçekten evimde bir hayalet var.
Tom'a gerçekten ne olduğunu biliyorum.
Gerçekten Tom'u tanımıyordum.
Gerçekten konser için ücretsiz biletlerin var mı?
Aslında beni tehdit etmiyorsun, değil mi?
Tom gerçekten Kanadalı değil.
Biz sadece arkadaşız. Ciddi olarak!
Gerçekten kaç yaşındasın?
O gerçekten Fransızca konuşmaz.
Onun adını gerçekten bilmek istiyorum.
Bu gerçekten sorundur.
- Fransızcam cidden o kadar kötü mü?
- Fransızcam gerçekten o kadar kötü mü?
Onu gerçekten yapmalıyız.
Gerçekten mi? Bunu bilmiyordum.
Şimdi gerçekten gitmemiz gerekiyor mu?
Gerçekten pazartesiye kadar kalmak istiyor musun?
Tom gerçekte neler olduğunu biliyor.
Gerçekten Tom'la partiye gitmek istiyor musun?
Gerçekten bilmek istediğini düşünmüyorum.
Tom gerçekten bana çok şeyler öğretti.
Gerçekten Tom'a ev ödevini senin için yaptırabildin mi?
İkinize de gerçekten Tom adı mı verildi?
Tom'a ve Mary'ye gerçekten ne oldu?
Gerçekten yeni bir araba almalısın.
Muhtemelen gerçekten önemli değil.
Burada neler olduğunu gerçekten bilmek istiyorum.
Aslında onunla tanışmadım.
O zaman, gerçekten öleceğimi sandım.
Bence Tom seni gerçekten seviyor.
Tom gerçekten güvenebileceğim tek kişi.
Tom'un gerçekten ne olduğunu bilmesini istiyorum.
Gerçekten Boston bölgesinde daha iyi bir uzman bulamazsınız.
Gerçekten ne düşündüğüm önemli mi?
Bunun gerçekten var olduğunu düşünmedim.
İngiltere Kralı I. James gerçekten eşcinsel miydi?
O gerçekten olmayacak, değil mi?
Mary gerçekten hasta değil. O numara yapıyor.
Gerçekten ne oldu?
- Aktris gerçekte olduğundan daha genç görünüyor.
- Kadın oyuncu, olduğundan daha genç gözüküyor.
Gerçekten bir hortlak gördüm.
Tom evrenin gerçekten on bir boyutlu olduğuna inanıyor.
Gerçekten ne yapacağını bilmiyor gibi görünüyorsun.
Tatoeba'ya gerçekten böyle bir cümle koymanın uygun olduğunu mu düşünüyorsun?
O saygın bir iş adamı gibi görünüyor ama aslında Mafyanın bir üyesidir.
Tom ve Mary'nin gerçekten evlenmiş olabileceğini düşünüyorum.
Tom'la ilgili gerçekten ne düşündüğünü bana anlatmanı istiyorum.
Mary'nin onun yaptığını söylediği şeyi Tom'un gerçekten yapıp yapmadığını merak ediyorum.
Tom Mary'nin gerçekten kendisini öptüğüne inanamadı.
Tom sınıfımızda Fransızca çalışmak isteyen tek kişi.
Noel babanın gerçekten olup olmadığını anneme sorduğumda dokuz yaşındaydım.
Aslında benimle ilk kez karşılaştığında ne düşündün?
Gerçekten, Tom ile kampa gitmeyeceksin, değil mi?
Ah! Gerçekten mi?
Gerçekten oldukça meşgulüm.
Bu makinenin kullanmak için gerçekten güvenli olduğunu nasıl biliyorsun?
Şaka yapmıyorum. Bazı insanlar aslında dünyanın sadece altı bin yaşında olduğuna inanıyorlar.
Gerçekten ne olduğunu bize söylemesi için Tom'a bir fırsat vermeliyiz.
Tom gerçekten ilgilenmiyor. O sadece kibar davranıyor.
Bunun Tom'un gerçekten yapmamızı istediği şey olduğuna inanamıyorum.
Tom'un gerçekten bize yardım edeceğini düşünmek belki benim aptallığımdı.
Tom Mary'ye Fransızca konuşmayı gerçekten bilmediğini söyledi mi?
Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.
Gerçekten bir pantolon giymen gerektiğini düşünüyorum.
Bir an Tom'un olan bitenleri gerçekten Mary'ye anlatacağını düşündüm.
Belki Tom gerçekten olduğunu söylediği kadar meşguldü.
Bebekliğimden beri bana Dicky denilmesine rağmen benim gerçek adım Richard'tır.
Sana bir şey sormama izin ver Tom. Gerçekten şansımızın olduğunu düşünüyor musun?
Tom'un Mary'nin gerçekten onunla birlikte çıkmak isteyeceğine inanma sorunu vardı.
Tom gerçekten olduğundan çok daha yaşlı görünüyor.
Tom gerçekten ne olduğunu Mary'ye söyleyecek kadar yeterince aptal değildi.