Examples of using "Kävi" in a sentence and their turkish translations:
Tom partilere giderdi.
Tom yatılı okula gitti.
O, yüzünü gerdirdi.
Tom Harvard'a gitti.
Tom bir tarım okuluna gitti.
Tom'a olan budur.
Tom'a ne olduğunu merak ediyorum.
Onun öngörüsü gerçekleşti.
- Tom sadece erkeklerin eğitim gördüğü bir okula gitti.
- Tom bir erkek lisesinde okudu.
- Tom bir erkek okulunda eğitim gördü.
Tom her hafta sinemaya gitti.
Tom bir katolik lisesine gitti.
Mary Katolik lisesine gitti.
O, ferahlatıcı bir yürüyüş yaptı.
Anneannem Almanya'da ameliyat oldu.
O, geçenlerde bir sinemaya gitti.
Ne oldu?
O defalarca geldi.
Evde soğuk bir rüzgar esti.
Bu neden benim başıma geldi?
Dan prestijli bir müzik okuluna başladı.
Oyuncu hakeme saldırdı.
Tahminin nihayet gerçek oldu.
Tom dört tane ülkeyi ziyaret etti.
Tom özel erkek okuluna gitti.
O bir otobüsle Nara'yı ziyaret etti.
Çok hızlı oldu.
Tom dün Mary'yi ziyaret etti.
ama bu sefer şansımız yaver gitmedi dostum!
En az elli bin kişi orayı ziyaret etti.
Pazar günü sık sık balığa giderdi.
Tom Georgia Teknoloji Enstitüsü'ne gitti.
O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.
Sanırım Tom Harvard'a gitti.
Tom'a ne olduğunu bize anlat.
Tom bir süre önce uğradı.
Kim yüzdü?
O, yumruklarıyla ona saldırdı.
Tom Boston'da Mary'yi ziyaret etti.
Kahvaltıdan önce duş aldı.
O şanslıydı.
Tom'a ne olduğunu düşünüyorsun?
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.
Tom 20 Ekimde Mary'yi ziyaret etti.
Ne oldu?
Odaya gitti ve yatağa yattı.
Tom'a ne olduğunu bulmalıyım.
Tom'a olan şey bir kâbustu.
Tom'a ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Tom'a ne olduğu asla kulağıma gelmedi.
Tom Amsterdam'da iken Ulusal Müze'yi ziyaret etti.
- Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
- Bir beyefendi sizin yokluğunuzda aradı, efendim.
Ona binmeden önce bunu öğrenmemiz daha iyi oldu.
Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokundu.
O, dün Tokyo'ya gitti.
Gerçekten çok şanssızdım.
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
Gün geçerken, hava gittikçe kötüleşiyordu.
Tom 2003'te Boston'a gitti.
Tom inanılmaz derecede şanslıydı.
Tom ziyaret etti.
Şanslıydık.
Tom'a ne oldu?
Sen dışarıdayken Sato isimli biri seni ziyarete geldi.
Tom kırık bir kemikle hastanede olan Mary'yi ziyaret etti.
Tom geçen yıl Boston'a gitti.
Tom mazisine bakıp, hayatta başarı gösterdiği bir şeyler olup olmadığını düşündü.
Tom gerçekten şanssızdı.
Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.
Tom Mary ile okula gitti.
Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.
Tom'a ne olduğunu bilmek istiyoruz.
Tom bir tek gün bile kaçırmadan ya da hiç geç kalmadan üç yıl liseye devam etti.
Tom'un kafasına ne oldu?
Tom'un anne babasına ne oldu?
Tom'a gerçekten ne oldu?
Dün gece bir adam seni ziyaret etti.
Buraya geldiğimden beri bir süre geçti ama hiçbir şey değişmedi.
Tom'a ne olduğunu bilirim.
Tom'a ne olduğu hakkında haber aldım.
Tom'la birkaç dakika konuştuktan sonra onun Fransızcasının çok iyi olmadığı belli oldu, bu yüzden Mary İngilizceye geçti.
Tom Mary'ye ne olduğunu biliyor.
Ne olduğunu bana söyler misin?