Examples of using "Muutakaan" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir seçenek yoktur.
Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.
Tom'un yapacak başka bir şeyi yoktu.
Tom başka ne yapacağını bilmiyor.
Bunun tam olarak senin istediğin şey olmadığını biliyorum ama bütün bulabildiğim bu.