Examples of using "Ketään" in a sentence and their turkish translations:
- İncinen biri var mı?
- Biri incindi mi?
Herhangi birini öldürdün mü?
Boston'da birini biliyor musun?
Başka birini istemiyorum?
- Boston'da kimseyi tanımıyorum.
- Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.
Evde kimse var mı?
Orada birini gördün mü?
Ben kimseyi öldürmedim.
Hiç kimseyi tanımıyorduk.
Kimseyi görmüyorum.
Herhangi biri birini gördü mü?
Kimse vurulmadı.
Burada kimse var mı?
Kimse tutuklanmadı.
Ben kimseden korkmam.
Kimse işkence görmedi.
Kimseyle çıkmıyor musun?
Ben kimseye inanmak istemiyorum.
Tom birini incitmek istemedi.
Odada hiç kimse yoktu.
Tom kimseyi incitmedi.
Kimseyi kandırmıyorsun.
Plajda hiç kimse yoktu.
Hiç birini öldürdün mü?
Bahçede kimse yok.
Kimseyi rahatsız etmediğimi umuyorum.
Herhangi birinin paten yaptığını görmedim.
Tom kimseyi vurmadı.
Odada kimse yok.
Ben sokakta kimseyi görmedim.
Kimseyi öldürmek istemiyorum.
- Tom'dan başka orada kimse var mıydı?
- Tom'un dışında başka biri var mıydı?
Ne yazık ki, etrafta kimse yoktu.
Başka birini düşünemiyorum.
Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.
Sadece kimseyi incitmek istemiyorum.
Kimseyi mutsuz etmek istemiyorum.
Tom neden birini öldürmek ister?
Tom adında birini tanımıyorum.
Hiçbirimizi tanımıyor.
Fransızca konuşan birini tanıyor musun?
Başka biriyle görüşmeyeceğim.
Dan son zamanlarda birine sarıldı mı?
Tom burada hiç kimseyi tanımıyor.
Asla kimseye vurmadım.
Tom asla kimseyi öldürmedi.
Leyla başka kimseyi görmez.
- Hiç kimsenin canı müdahale etmek istemiyor.
- Kimsenin kavga edesi yok.
- Benim dışımda orada kimse yoktu.
- Orada benden başka kimse yoktu.
- Bu odadaki çocuklardan birini tanıyor musunuz?
- Bu odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musun?
Senden başka hiç kimseyi görmedim.
Facebook'ta olmayan birini tanıyor musun?
Konuşacak hiç kimsem yoktu.
Ona göz kulak olacak kimse yok.
Tom'un hiç kimseye ihtiyacı olmadı.
Boston'a giden birini tanıyor musun?
Tom konuşacak birini bulamadı.
Tom, Mary için bunu yapacak hiç kimseyi bulmayacak.
Tom'un sığınacağı başka kimsesi yoktu.
Yardım istedi, ama kimse gelmedi.
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
Benimle seyahat edecek kimsem yok.
Etrafa bakındım fakat kimseyi görmedim.
Tom daha önce asla kimseyi öpmemişti.
O çocukların kendilerine bakacak kimsesi yok.
Kimse partiye gelmedi.
Bu gemide bizim dışımızda hiç kimse yok.
Benim senden başka gerçek arkadaşım yok.
Odada kimse yok.
Tom konuşacak kimsesi olmayan tamamen yalnız biri.
- Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- Mary ve John dışında odada kimse yoktu.
Tom'dan nefret eden biri olduğunu sanmıyorum.
Tom olmasa, Mary'nin başvuracağı kimsesi olmaz.
Odada başka kimse var mıydı?
Bu gece çocuklarımıza bakabilecek birini düşünebiliyor musun?
Tom bana Fransızcadan İngilizceye çeviri yapabilecek birini tanıyıp tanımadığımı sordu.
Zeus'un varlığı konusunda agnostik olan birine hiç rastlamadım.
Yalnız yaşamanın dezavantajlarından biri senin konuşacak hiç kimseye sahip olmamandır.
Burada Japonca konuşan biri var mı?
Burada biri var mı?
Uyanık olan var mı?
Tom gibi bir insan muhtemelen annesinden başka birini öpmemiştir.
Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.
Yardım istedi, ama kimse gelmedi.