Examples of using "Juoksee" in a sentence and their turkish translations:
Koşuyor.
Lynn hızlı koşar.
Bahçede tavşan koşuyor.
Bir at hızlı koşar.
Bu grup koşacak.
Tom çok hızlı koşar.
Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
Bir fare odanın etrafında koşuyor.
Tony her gün koşar.
Bir çita herhangi bir hayvan kadar hızlı koşar.
Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,
Bahçede bir tavşan koşuyor.
ya da belki sokağa çıkmak üzere olan bir çocuk.
Çalışırken yemek yemek iyi bir fikir olmayabilir.
Tom korkuyor.