Examples of using "Poikaa" in a sentence and their turkish translations:
Resimdeki çocuğu tanıyor musun?
Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.
- John'ın iki oğlu var.
- John'ın iki oğlu vardır.
- John'un iki oğlu var.
İki oğlumuz var.
Bir padişahın altı oğlu varmış.
Bak! İki çocuk kavga ediyor.
İki tane oğlum var.
Onun yedi oğlu var.
Tom'un üç oğlu var.
Üç oğlu vardı.
Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.
Üç çocuk binanın kapılarını açtı.
Tom savaşta üç oğlunu kaybetti.
Şu iki oğlan kim?
Evliyim ve iki oğlum var.
Genç bir çocuğu hapse atamayız.
Piknikte birçok erkek yoktu.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
Onun müzisyen olan üç oğlu vardır.
İki kızım ve iki oğlum var.
Evliyim ve iki oğlum var.
Onun avukat olmuş üç oğlu var.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
Tom ve Mary'nin iki oğlu var: Paul ve John.
O onu seviyor.