Examples of using "Jakaa" in a sentence and their turkish translations:
Bir tezin paragraflara bölünmüş olması gerekir.
Paylaşabilirim.
O bir odayı paylaşıyor.
Sırrımı seninle paylaşmak isterim.
Tom sık sık facebook'ta motivasyon alıntılar postalar.
Tom bir odayı erkek kardeşiyle paylaşmak zorunda.
Dağıtma sırası sende.
Kültür onları birleştirirken politika insanları böler.
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Doğadan o kadar çok şey almıştım ki artık geri verebiliyordum.
Para ihtiyacı olanlara dağıtılmalı.
Erkek ya da kız kardeşlerinle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldın mı?
Dorenda gerçekten iyi bir kız. Kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
Şu an, bu odayı arkadaşımla paylaşmak zorundayım.
"Hazineyi neden seninle paylaşmalıyım?" "Bir anlaşmamız olduğunu düşünmüştüm."