Translation of "Usein" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Usein" in a sentence and their turkish translations:

- Laskettelen usein.
- Hiihdän usein.

- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.

- Näen heidät usein.
- Näen heitä usein.
- Minä näen heidät usein.
- Minä näen heitä usein.

Onları sık sık görürüm.

- Käyn usein elokuvissa.
- Käyn usein leffassa.

Sık sık sinemaya giderim.

Matkustan usein.

Sık sık seyahat ederim.

Lennätkö usein?

Sık sık uçar mısın?

Hiihdän usein.

Ben sık sık kayak yaparım.

Tallenna usein.

Sıklıkla kaydet.

- Näen usein painajaisia.
- Näen usein pahoja unia.

Sık sık kabus görürüm.

- Syön usein kanaa.
- Minä syön usein kanaa.

Sık sık tavuk eti yerim.

- Käytkö sinä täällä usein?
- Käyttekö täällä usein?

- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?

- Puhumme usein säästä.
- Me puhumme usein ilmoista.

Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.

- Kuinka usein ajelet sääresi?
- Kuinka usein ajelet säärikarvasi?

Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?

- Kuinka usein näet Tanakaa?
- Miten usein tapaat Tanakaa?

Ne sıklıkta Tanaka'yı görürsün?

- Italialaiset juovat usein kahvia.
- Italialaiset jua usein kahvii.

İtalyanlar genellikle kahve içerler.

- En tapaa Tomia usein.
- En näe usein Tomia.

Ben sık sık Tom'u görmem.

Minäkin pelkään usein.

Ben mi? Birçok kez.

Siskoni itkee usein.

Kız kardeşim sık sık ağlar.

Itketkö sinä usein?

Sık sık ağlar mısın?

Näetkö häntä usein?

Onu sık sık görüyor musun?

Ajattelen sinua usein.

Sık sık seni düşünüyorum.

Olen usein vaikeuksissa.

Sık sık sıkıntıda oluyorum.

Tomi lintsaa usein.

Tom sık sık okuldan kaçar.

Käytkö usein työmatkalla?

Sık sık iş gezilerine çıkar mısın?

En aja usein.

Ben sık sık araba kullanmam.

Kuunteletko usein äänikirjoja?

Sık sık sesli kitaplar dinler misin?

Kuuntelen usein jazzia.

Ben sık sık caz dinlerim.

Käyn usein Bostonissa.

Sık sık Boston'a gelirim.

- Kuinka usein sinä menet ulkomaille?
- Kuinka usein sinä käyt ulkomailla?
- Kuinka usein käyt ulkomailla?

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- Hän on usein myöhässä koulusta.
- Hän myöhästyy usein koulusta.

O, sık sık okula geç kalır.

- Tomi laulaa usein suihkussa.
- Tomi laulaa usein suihkussa ollessaan.

Tom duştayken genellikle şarkı söyler.

- Menen sinne usein meditoimaan.
- Minä menen sinne usein meditoimaan.

Oraya sık sık meditasyon yapmaya giderim.

- Pihtoja käytetään usein joulupuina.
- Pihtoja käytetään usein joulukuusten sijasta.

Köknar ağaçları genellikle Noel ağaçları olarak kullanılır.

- Hän käy usein työmatkoilla ulkomailla.
- Hän käy usein ulkomailla työasioissa.
- Hän käy usein ulkomailla liikeasioissa.

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

- Isäni käy töiden takia usein Amerikassa.
- Isäni käy usein työasioissa Amerikassa.
- Isäni käy usein liikeasioilla Amerikassa.

Babam sık sık iş için Amerika'ya gider.

- Minua ei usein kutsuta juhliin.
- Mua ei kutsuta usein bileisiin.

Ben çoğunlukla partilere davet edilmem.

- Tom lainaa rahaa usein ystäviltään.
- Tom lainaa rahaa usein kavereiltaan.

Tom sık sık arkadaşlarından para ödünç alır.

- Tämä sääntö sivuutetaan usein.
- Tätä sääntöä ei usein oteta huomioon.

Bu kural sık sık göz ardı edildi.

Johtaen usein uimarin vahinkohukkumiseen.

Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.

Vuoristossa sääolot vaihtelevat usein.

Dağlardaki hava çok değişken olur.

Kävin talvella usein hiihtämässä.

- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.

Käytkö sinä usein kirkossa?

Sık sık kiliseye gidiyor musunuz?

Täällä sataa usein lunta.

Burada sık sık kar yağar.

Muistan usein onnellisen lapsuuteni.

Sık sık mutlu çocukluğumu hatırlıyorum.

Filosofiaa pidetään usein vaikeana.

Felsefe genelde zor olarak değerlendirilir.

Minulta kysytään tuota usein.

- Bu soruyla çok karşılaşıyorum.
- Bu soru bana çok soruluyor.

Saan usein talvisin flunssan.

Kışın sık sık üşütürüm.

Minut sekoitetaan usein veljeeni.

- Beni sık sık erkek kardeşime benzetirler.
- Çoğunlukla ben kardeşimle karıştırılırım.
- Çoğunlukla beni kardeşimle karıştırırlar.
- Ben sık sık erkek kardeşimle karıştırılırım.

Tomi puhuu usein unissaan.

Tom sık sık uykusunda konuşur.

Autan usein veljeäni läksyissä.

Erkek kardeşime çoğunlukla ev ödevinde yardım ederim.

Kuinka usein peset vaatteesi?

Ne sıklıkta giysilerini yıkarsın?

Kastan usein näkkileipää teehen.

Genellikle çıtır ekmekleri çaya batırırım.

Ranskalaiset ovat usein väärässä.

Fransızlar genelde yanılıyorlar.

Mari pitää usein valevihkisormusta.

Mary genellikle sahte evlilik yüzüğü takıyor.

Tietokonetta verrataan usein ihmisaivoihin.

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

Tomi tulee usein myöhässä.

Tom sık sık geç gelir.

Ajatko usein autolla töihin?

İşe sık sık arabayla mı gidersin?

Äitini tekee usein pastasalaattia.

Annem sık sık makarna salatası yapar.

Koulussa Tomia kiusattiin usein.

Okulda, Tom sık sık korkutulurdu.

Tomia kiusattiin usein koulussa.

Okulda Tom'la sık sık alay edildi.

Usein jätän väliin aamupalan.

Sık sık kahvaltıyı atlarım.

Tomi puhuu sinusta usein.

Tom sık sık senin hakkında konuşuyor.

Me pelaamme usein shakkia.

Biz sık sık satranç oynarız.

Söin usein curryä Japanissa.

Ben Japonya'da sık sık köri yedim.

Söin aikaisemmin usein pizzaa.

Sık sık pizza yerdim.

Minä syön täällä usein.

Ben sık sık burada yemek yerim.

Tom puhuu usein puhelimessa.

Tom sık sık telefonla konuşur.

Katson usein yöotteluja TV:stä.

Televizyonda sık sık gece oyunları izlerim.

Usein vertaamme Japania Englantiin.

Biz sık sık Japonya ile İngiltereyi karşılaştırırız.

Hän katsoo usein TV:tä.

- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.

Linnut lentävät usein yhdessä.

- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.

Kuinka usein luet sähköpostisi?

Ne sıklıkta e-postanı kontrol edersin?

Se ei tapahdu usein.

Bu sık sık olmaz.

Humalaiset tekevät usein typeryyksiä.

- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yapar.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yaparlar.

Tomi puhuu usein golfista.

Tom sık sık golf hakkında konuşur.

He kiistelevät sangen usein.

Onlar oldukça sık tartışır.

Taskuvarkaat toimivat usein ryhmissä.

Yankesiciler çoğunlukla grup çalışması yapar.

Käytkö usein tässä ravintolassa?

Sık sık bu restorana gelir misin?

Kuulemme nykyään usein energiakriisistä.

- Bugünlerde sık sık bir enerji krizi duyuyoruz.
- Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor.

Tom näkee usein painajaisia.

Tom sık sık kabus görür.

Tom käy usein Bostonissa.

Tom sık sık Boston'a gider.

Tom syö usein sängyssä.

Tom sık sık yatakta yiyor.

Tom auttaa usein Marya.

- Tom çoğunlukla Mary'ye yardım eder.
- Tom Mary'ye sıkça yardım eder.

Menen usein joelle uimaan.

Sık sık nehirde yüzmeye giderim.

Lapsena kävelin usein metsässä.

Çocukken sık sık ormanlarda yürüdüm.

Käytkö sinä täällä usein?

Burayı sık sık ziyaret ediyor musun?

Kuinka usein luovutat verta?

Ne sıklıkta kan verirsin?

Minä käyn siellä usein.

Ben sık sık oraya giderim.

Lenkkeilen usein Tomin kanssa.

Tom ve ben sık sık birlikte koşarız.