Examples of using "Usein" in a sentence and their turkish translations:
- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.
Onları sık sık görürüm.
Sık sık sinemaya giderim.
Sık sık seyahat ederim.
Sık sık uçar mısın?
Ben sık sık kayak yaparım.
Sıklıkla kaydet.
Sık sık kabus görürüm.
Sık sık tavuk eti yerim.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.
Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?
Ne sıklıkta Tanaka'yı görürsün?
İtalyanlar genellikle kahve içerler.
Ben sık sık Tom'u görmem.
Ben mi? Birçok kez.
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Sık sık ağlar mısın?
Onu sık sık görüyor musun?
Sık sık seni düşünüyorum.
Sık sık sıkıntıda oluyorum.
Tom sık sık okuldan kaçar.
Sık sık iş gezilerine çıkar mısın?
Ben sık sık araba kullanmam.
Sık sık sesli kitaplar dinler misin?
Ben sık sık caz dinlerim.
Sık sık Boston'a gelirim.
- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
O, sık sık okula geç kalır.
Tom duştayken genellikle şarkı söyler.
Oraya sık sık meditasyon yapmaya giderim.
Köknar ağaçları genellikle Noel ağaçları olarak kullanılır.
İş için sık sık yurt dışına çıkar.
Babam sık sık iş için Amerika'ya gider.
Ben çoğunlukla partilere davet edilmem.
Tom sık sık arkadaşlarından para ödünç alır.
Bu kural sık sık göz ardı edildi.
Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.
Dağlardaki hava çok değişken olur.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
Sık sık kiliseye gidiyor musunuz?
Burada sık sık kar yağar.
Sık sık mutlu çocukluğumu hatırlıyorum.
Felsefe genelde zor olarak değerlendirilir.
- Bu soruyla çok karşılaşıyorum.
- Bu soru bana çok soruluyor.
Kışın sık sık üşütürüm.
- Beni sık sık erkek kardeşime benzetirler.
- Çoğunlukla ben kardeşimle karıştırılırım.
- Çoğunlukla beni kardeşimle karıştırırlar.
- Ben sık sık erkek kardeşimle karıştırılırım.
Tom sık sık uykusunda konuşur.
Erkek kardeşime çoğunlukla ev ödevinde yardım ederim.
Ne sıklıkta giysilerini yıkarsın?
Genellikle çıtır ekmekleri çaya batırırım.
Fransızlar genelde yanılıyorlar.
Mary genellikle sahte evlilik yüzüğü takıyor.
Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.
Tom sık sık geç gelir.
İşe sık sık arabayla mı gidersin?
Annem sık sık makarna salatası yapar.
Okulda, Tom sık sık korkutulurdu.
Okulda Tom'la sık sık alay edildi.
Sık sık kahvaltıyı atlarım.
Tom sık sık senin hakkında konuşuyor.
Biz sık sık satranç oynarız.
Ben Japonya'da sık sık köri yedim.
Sık sık pizza yerdim.
Ben sık sık burada yemek yerim.
Tom sık sık telefonla konuşur.
Televizyonda sık sık gece oyunları izlerim.
Biz sık sık Japonya ile İngiltereyi karşılaştırırız.
- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.
- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.
Ne sıklıkta e-postanı kontrol edersin?
Bu sık sık olmaz.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yapar.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yaparlar.
Tom sık sık golf hakkında konuşur.
Onlar oldukça sık tartışır.
Yankesiciler çoğunlukla grup çalışması yapar.
Sık sık bu restorana gelir misin?
- Bugünlerde sık sık bir enerji krizi duyuyoruz.
- Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor.
Tom sık sık kabus görür.
Tom sık sık Boston'a gider.
Tom sık sık yatakta yiyor.
- Tom çoğunlukla Mary'ye yardım eder.
- Tom Mary'ye sıkça yardım eder.
Sık sık nehirde yüzmeye giderim.
Çocukken sık sık ormanlarda yürüdüm.
Burayı sık sık ziyaret ediyor musun?
Ne sıklıkta kan verirsin?
Ben sık sık oraya giderim.
Tom ve ben sık sık birlikte koşarız.