Examples of using "Kanssasi" in a sentence and their turkish translations:
Ben size eşlik edeceğim.
Ben sizinle özel olarak konuşmak istiyorum.
- Seninle çalışacağım.
- Sizinle çalışacağım.
Seninle yaşamak istiyorum.
Seninle gitmek istiyorum.
Seninle dans etmek istiyorum.
Sizinle konuşabilir miyim, lütfen?
Tom sizinle konuşmak istiyor.
Seninle tartışmıyorum.
Sırrımı seninle paylaşmak isterim.
Seninle gitmemi ister misin?
Sizinle konuşmaktan keyf aldım.
Seninle olmak istedim.
Ben sadece seninle konuşmak istiyorum.
Tom, seninle konuşmak istiyorum.
Seninle geleceğim.
Seninle konuşmak istiyorum.
- Sizinle oturabilir miyim?
- Sizinle oturmamın sizce bir sakıncası var mı?
Tom seninle konuşmak istiyordu.
- Seninle çalışmaktan keyif aldım.
- Seninle çalışmaktan memnun kaldım.
Tom seninle konuşmak istiyor.
Seninle çok samimi olacağım.
Sana katılmıyorum.
Seninle bir seyahate gitmek istiyorum.
Seninle yürümemin bir sakıncası var mı?
Seninle randevu saptamak için arıyorum.
Keşke o zaman seninle olsaydım.
- Seninle birlikte mi gitmeliyim?
- Seninle gitmek zorunda mıyım?
Seninle anal seks yapmak istiyorum.
Tom, seninle biraz konuşmak istiyorum.
Keşke seninle orada olsaydım.
Seninle balığa çıkmak istiyorum.
- Sana katılmıyorum.
- Sizinle aynı fikirde değilim.
- Size katılmıyorum.
- Sizinle aynı görüşte değilim.
Seninle evlenmek istemiyorum.
Hey Tom, seninle konuşmak istiyorum.
Seninle tekrar Fransızca konuşmayacağım.
Keşke seninle orada olsam.
Seninle biraz daha konuşmak istiyorum.
Sizinle çalışmak bir zevkti.
Seninle tamamen aynı fikirdeyim.
Tom seninle konuşmak istiyor.
Artık seninle tartışmaya uğraşamayacağım.
Ömrümü seninle geçirmek istiyorum.
Tom burada seninle mi yaşıyor?
Artık seninle kavga etmeyeceğim.
- Tom sizinle konuşmak istiyor.
- Tom seninle konuşmak istiyor.
- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle kavga etmek istemiyorum.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
Elimden geldiğince seninle olmak istiyorum.
Seninle bir yere gitmiyorum.
Üzgünüm seninle aynı düşüncede değilim.
Sanırım şu andan itibaren bir yıl seninle birlikte yaşayacağım.
- O, yaklaşık olarak seninle aynı yaştadır.
- O, takriben seninle aynı yaştadır.
Tom seninle sohbet etmek istemiyor.
Tom saat 2.30'da seninle konuşmak istiyor.
Seninle jogging yapmak çok eğlenceli.
Herkes sizinle aynı fikirde.
Neden seni rahatsız ettiğimi bilmiyorum.
Seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
Seninle akşam yemeği yemek istiyorum.
Seninle başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Tom'un seninle konuşacak zamanı yok.
Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.
Güç seninle olsun!
Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
Seninle nerede konuşabilirim?
- Tom, sizinle çalışmayı dört gözle bekliyor.
- Tom sizinle çalışmak için sabırsızlanıyor.
Keşke seninle birlikte partiye gelebilsem.
- Konu hakkında sizinle özel olarak konuşabilir miyim?
- Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
Koroya vaaz veriyorsun.
Bu noktada tamamen seninle aynı düşüncedeyim.
- Ben sizinle birlikte gitmek istiyorum.
- Seninle beraber gitmek istiyorum.
- Ben seninle gitmek istiyorum.
- Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.
- Sana âşık oldum ve seninle evlenmek istiyorum.
Keşke seninle ilişkiyi bitirmeseydim.
Üzgünüm seninle gidemem.
Herkesin sizinle aynı fikirde olmasını beklemeyin.
Seninle görüşecek önemli bir şeyim var.
Bunun sizinle bir ilgisi yok.
Aktörün çok yetenekli olduğu konusunda seninle aynı fikirdeyim.
Tom'un seninle golf oynamasını isteyebileceğini düşündüm.
Ben her şeyden daha fazla seninle olmak istiyorum.
Ne olduğu hakkında seninle konuşmak istedim.
Sanırım seninle evlenmemeliydim.
Seninle plaja gitmek gerçekten oldukça ilginç görünüyor.
Keşke seninle olsam.
Seninle konuşmam gereken bir şeyim var.
Seninle gitmek istiyorum fakat meteliksizim.
Dün ne olduğu hakkında seninle konuşmak isterim.
Keşke gerçekten seninle orada olabilsem.
Seninle tek başıma altı saat zaman geçireceğimi sanmıyorum.
- Bu konuda size katılmıyorum.
- Bu konuda size katılamıyorum.
Seninle daha sonra konuşabilirim.
Seninle Tom hakkında konuşmak istiyorum.
Ben seninle evli olmak istemediğimden oldukça eminim.
Sizinle konuşmak güzeldi.
Ben sizinle birlikte olduğumda kendimi mutlu hissediyorum.
Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.
Ne yazık ki, bugün vaktim yok. Eğer olsaydı seninle sinemaya giderdim.