Examples of using "Huoneen" in a sentence and their turkish translations:
O, odayı temizledi.
- Bir odaya ihtiyacım var.
- Bir oda istiyorum.
Odayı temizleyeyim mi?
Ben odayı görebilir miyim lütfen?
Otelde bir oda ayırttın mı?
Daha büyük bir odaya ihtiyacım var.
Oda kahkahayla dolu.
O bir odayı paylaşıyor.
Tom Mary'nin odasını görmek istedi.
Odaya kötü bir koku yayıldı.
İki kişilik bir oda ayırtmak istiyorum.
Ben binanın köşesinde bir oda istiyorum.
Birinci kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
Ben klimalı bir oda isterim.
Tom garajın üstüne bir oda inşa etti.
Odayı süpürmek kızımın işidir.
Bu odanın kirası ne kadar?
Odayı güzel mobilyalarla döşedi.
Odanın çok sıcak olmasından şikayet etti.
Tom odanın köşesindeki bir şeye bakıyor gibi görünüyordu.
Tom üniversitede John'la birlikte kaldı.
Yaşlı bayan tek başına üç odalı bir dairede yaşadı.
Karım odanın karşısından bana bir işaret verdi.
Ben bir gece kalmak istiyorum.
Odanı tam olarak temizledin mi? Burada hala toz var.
Bu oda için anahtarın var mı?
Bay Lee'nin çocuklarına oda ve yiyecek karşılığında İngilizce öğretiyorum.