Translation of "Yourselves" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Yourselves" in a sentence and their turkish translations:

- Defend yourselves.
- Defend yourselves!

Kendinizi savunun.

- Watch yourselves.
- Watch yourselves!

Kendinize göz kulak olun!

- Watch yourselves.
- Watch yourselves!
- Be vigilant.

- Dikkatli olun.
- Uyanık olun.

Control yourselves.

Kendinizi kontrol edin.

Enjoy yourselves.

İyi eğlenceler.

Identify yourselves!

Kendinizi tanıtın!

Behave yourselves!

- Kendine gel!
- Terbiyeni takın!

Behave yourselves.

- Kendine gel.
- Terbiyeni takın.

Identify yourselves.

Kendi kimliğinizi ortaya çıkarın.

- Take care of yourselves!
- Take care of yourselves.

Kendine dikkat et.

Make yourselves comfortable.

Rahatınıza bakın.

Speak for yourselves.

Kendi adınıza konuşun.

You're embarrassing yourselves.

Kendinizi utandırıyorsunuz.

Consider yourselves lucky.

Kendinizi şanslı düşünün.

Don't fool yourselves.

Kendini aptal yerine koyma.

Please identify yourselves.

Lütfen kendini tanıt.

Strap yourselves in.

Emniyet kemerlerinizi bağlayın.

Please behave yourselves.

Lütfen terbiyeni takın.

Just be yourselves.

- Kendiniz olun sadece.
- Doğal davranın sadece.

Knock yourselves out.

- Rahatınıza bakın.
- Kafanıza göre takılın.
- Bakın dalganıza.

Stop deluding yourselves.

Kendinizi kandırmayı bırakın.

Stop underestimating yourselves.

- Kendinizi küçümsemeyi bırakın.
- Kendinizi yabana atmayın.

Don't embarrass yourselves.

- Kendinizi utanılacak duruma düşürmeyin.
- Kendinizi rezil etmeyin.

Take care of yourselves

Kendinize iyi bakın

Please keep yourselves calm.

Lütfen sakin ol.

Take care of yourselves!

Kendinize dikkat edin!

- Defend yourselves.
- Defend yourself.

Kendini savun.

Divide this among yourselves.

Bunu kendi aranızda bölüşün.

Make yourselves at home.

Kendi evinizdeymiş gibi davranın.

Please make yourselves comfortable.

Lütfen rahatınıza bakın.

You're not yourselves today.

Bugün kendinde değilsin.

Consider yourselves my prisoners.

Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.

Brace yourselves for impact.

Darbe için kendinizi güçlendirin.

Find yourselves a seat.

Kendine bir koltuk bul.

You're only deceiving yourselves.

Sadece kendinizi aldatıyorsunuz.

Give yourselves some time.

- Kendine biraz zaman tanı.
- Kendine biraz zaman ver.

Don't tire yourselves out.

Kendinizi çok yormayın.

Don't get yourselves killed.

Kendinizi öldürtmeyin.

Do it by yourselves.

- Kendin yap.
- Kendiniz yapın.
- Tek başına yap.
- Kendi kendine yap.

I hope you're enjoying yourselves.

Umarım eğleniyorsunuzdur.

You're enjoying yourselves, aren't you?

Eğleniyorsunuz, değil mi?

Have you washed yourselves today?

Sen bugün yıkandın mı?

You must trust in yourselves.

Kendinize güvenmelisiniz.

Even you yourselves didn't know.

Sen kendin bile bilmiyordun.

You must think by yourselves.

Tek başınıza düşünmelisiniz.

You must think for yourselves.

Kendin için düşünmelisin.

Are you guys enjoying yourselves?

Keyfinize bakıyor musunuz?

Are you all enjoying yourselves?

Hepinizin eğleniyor musunuz?

Please make yourselves at home.

Lütfen kendini evde hisset.

You're making fools of yourselves.

Kendinizi rezil ediyorsunuz.

Don't trust anybody but yourselves.

Kendinizden başkasına güvenmeyin.

Did you do it yourselves?

Onu kendi başına mı yaptın?

Help yourselves to some cake.

- Pastadan alın biraz.
- Pastadan biraz alsanıza.

Stop feeling sorry for yourselves.

Dövünmeyi bırakın.

Do you consider yourselves lucky?

Kendini şanslı görüyor musun?

Stop making fools of yourselves.

- Kendinizi komik duruma düşürmekten vazgeçin.
- Kendinizi rezil etmeyi kesin.

You need to prepare yourselves.

Kendinizi hazırlamalısınız.

Don't compare yourselves to us.

- Kendinizi bizimle karşılaştırmayın.
- Kendinizi bizimle kıyaslamayın.

You should turn yourselves in.

Teslim olmalısınız.

You made fools of yourselves.

Kendinizi rezil ettiniz.

You're going to hurt yourselves.

- Kendinizi yaralayacaksınız.
- Bir tarafınızı sakatlayacaksınız.
- Kendinize zarar vereceksiniz.

Don't compare yourselves to others.

- Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın.
- Kendini başkalarıyla karşılaştırma.

- See for yourself.
- See for yourselves.

Kendine dikkat et.

Did you do it by yourselves?

Bunu tek başına mı yaptın?

I hope you're proud of yourselves.

Kendinizle gurur duyduğunuzu umuyorum.

I need you to control yourselves.

Kendini kontrol etmeni istiyorum.

You should be proud of yourselves.

Kendinizle gurur duymalısınız.

You must prepare yourselves for battle.

Kendinizi savaş için hazırlamalısınız.

Tell us a little about yourselves.

Bize biraz kandinizden bahsedin.

- Prepare yourself.
- Get ready.
- Brace yourselves.

Sıkı durun.

I can't let you sacrifice yourselves.

Kendinizi feda etmenize izin veremem.

Don't be afraid to be yourselves.

Kendiniz olmaktan korkmayın.

You have to do that yourselves.

Kendiniz yapmalısınız.

What did you do to yourselves?

Kendinize ne yaptınız?

You have to do it yourselves.

Kendiniz yapmak zorundasınız.

Do whatever it takes to defend yourselves.

Kendini savunmak için ne gerekiyorsa yap.

You should all be ashamed of yourselves.

Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

You two should be ashamed of yourselves.

Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız.

- At ease.
- Take your time.
- Pace yourselves.

Ağırdan alın.

Come and warm yourselves by the fireplace.

Gelip şöminede ısının.

You should have more faith in yourselves.

Kendinize daha çok güvenmelisiniz.

Please help yourselves to some more cake.

Pastadan biraz daha alın lütfen.

You need to learn to protect yourselves.

- Kendinizi savunmayı öğrenmeniz gerekiyor.
- Kendinizi korumayı öğrenmeniz lazım.

Are you talking about us or yourselves?

Bizden mi bahsediyorsunuz yoksa kendinizden mi?

You don't sound so sure of yourselves.

Kendinden pek emin gibi durmuyorsun.

I see you got yourselves new bicycles.

- Kendinize yeni bisiklet almışsınız.
- Bakıyorum da kendinize yeni bisikletler almışsınız.

Why are you doing this to yourselves?

Neden bunu kendinize yapıyorsunuz?

Did you really do that by yourselves?

- Bunu kendiniz mi yaptınız gerçekten?
- Bunu sahiden kendi başınıza mı yapmıştınız?

- Try to control yourself.
- Try to control yourselves.

Kendinizi kontrol etmeye çalışın.

I hear you've all been pretty busy yourselves.

Hepinizin oldukça meşgul olduğunu duydum.

Don't deprive yourselves of the pleasures of life.

Hayatın zevklerinden kendinizi mahrum etmeyin.

You might ask yourselves, What will happen now?

Simdi ne olacak diye düşünebilirsiniz.

I hope you enjoyed yourselves at the party.

- Partide eğlendiğinizi umuyorum.
- Umarım partide eğlendiniz.

- You'll get hurt.
- You're going to hurt yourselves.

İncineceksin.

Make yourselves comfortable. We have plenty of time.

Rahatınıza bakın. Çok vaktimiz var.

What do you have to say for yourselves?

Kendinin için ne söylemek zorundasınız?

- Take care of yourselves!
- Pay very close attention.

Kendinize dikkat edin!

Don't do anything to attract attention to yourselves.

Dikkati üzerine çekecek bir şey yapma.