Translation of "Wanting" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Wanting" in a sentence and their turkish translations:

Not wanting is the same as having.

- İstemek sahip olmakla aynı değildir.
- İstememek sahip olmakla eştir.

And it’s not for lack of wanting.

Ve istenilmediği için de değil.

I've been wanting to ask you something.

Sana bir şey sormayı istiyordum.

I've been wanting to talk to you.

Seninle konuşmak istiyordum.

Is there anyone else wanting to eat?

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?

- I have been wanting to ask you a question.
- I've been wanting to ask you a question.

Sana bir soru sormak istiyorum.

You can give up wanting what you want,

Ya o şeyi istemekten vazgeçersin,

Just wanting to do something for the creator

sadece bir şeyi yaradan için yaparak istemek başka bir şey

He is by no means wanting in courage.

Onun asla cesareti eksik değil.

You can't blame Tom for wanting to leave.

Gitmek istediği için Tom'u suçlayamazsın.

I've been wanting to do that all day.

Bütün gün bunu yapmayı istiyordum.

I've been wanting to meet you for years.

Yıllardır seninle görüşmeyi istiyordum.

I have my reasons for wanting to go.

Gitmek istemek için nedenlerim var.

Can you hear the cat? She's wanting in.

Kediyi duyabiliyor musun? O içeri girmek istiyor.

You're the one I've been wanting to meet.

Tanışmak istediğim kişi sensin.

I can't blame Tom for not wanting to come.

Gelmek istemediği için Tom'u suçlayamam.

There's something that I've been wanting to ask you.

Sana sormak istediğim bir şey var.

I don't blame you for not wanting to go.

Gitmek istemediğin için seni suçlamıyorum.

For months, I was wanting to know why this happened.

Aylar boyunca, bunun neden olduğunu öğrenmek istedim.

wanting to publish a paper, this was a real problem.

genç bir araştırmacının gözünde gerçek bir problemdi.

I can't imagine anyone wanting to see that movie twice.

O filmi iki kez görmek isteyen birini hayal bile edemiyorum.

Tom stared at the floor, not wanting to say anything.

Tom bir şey söylemek istemediği için yere baktı.

I've been wanting to do that for a long time.

- Bunu epeydir yapmak istiyordum.
- Bunu çoktandır yapmak istiyorum.

I'm very serious about wanting to be a good magician.

İyi bir büyücü olmak istediğim hakkında çok ciddiyim.

I've been wanting to learn French for a long time.

Uzun bir zamandır Fransızca öğrenmek istiyorum.

Wanting to stop Hannibal's expansion, the Romans made their presence felt.

Hannibal'in ilerleyişini durdurmak isteyen Romalılar , mevcudiyetlerini hissettirdiler.

wanting to protect their lucrative trade routes and rich coastal outposts.

karlı ticaret yollarını ve zengin üretimlerini korumaya çalıştılar.

You can't blame Tom for wanting to spend time with Mary.

Mary ile zaman geçirmek istediği için Tom'u suçlayamazsın.

I've been wanting to see that movie for a long time.

Ben uzun bir zamandır o filmi izlemek istiyorum.

Tom had a good reason for wanting to leave the house.

Tom'un evi terk etmeyi istemek için iyi bir nedeni vardı.

I've been wanting to do that for a very long time.

Bunu çok uzun zamandır yapmak istiyordum.

There's a woman in a wheelchair wanting to talk to you.

Tekerlekli sandalyede seninle konuşmak isteyen bir kadın var.

I've been wanting to ask you out for a long time.

Uzun süredir sana çıkma teklif etmeyi istiyorum.

I've been wanting to do this for a very long time.

Bunu çok uzun zamandır yapmayı istiyorum.

- I've always wanted to meet you.
- I've been wanting to see you.

Seni görmeyi istiyorum.

Success is getting what you want. Happiness is wanting what you get.

Başarı istediğini almaktır. Mutluluk aldığın şeyi istemektir.

Mongols forced marched in two columns, wanting to intercept and surprise the Mamluks.

Moğollar iki sütun şeklinde ilerleyip Memlükleri şaşırtmak istiyorlardı.

Scipio again moves south, not wanting to risk being caught in the open.

Scipio açık alanda yakalanmak istemeyerek tekrardan güneye doğru hareket ediyor.

I have been wanting to kiss you since the moment I saw you.

Seni gördüğüm andan beri seni öpmek istiyorum.

I can't imagine many people wanting to read this book more than once.

Birçok insanın bu kitabı birden çok kez okumak isteyeceğini düşünemiyorum.

Happiness is probably wanting what you already have, not having what you want.

Mutluluk muhtemelen zaten sahip olduğunu istemektir, istediğine sahip olmak değil.

There's something that I've been wanting to say to you for a long time.

Uzun süredir sana söylemek istediğim bir şey var.

Tom now has enough money to buy the guitar he's been wanting to buy.

Tom'un şimdi almayı istediği gitarı almak için yeterli parası var.

You can easily understand why London has become the gateway for any American company wanting

Avrupa piyasasında iş yapmak isteyen Amerikan şirketleri için neden geçit kapısı

- I don't recall ever wanting to be a fireman or a baseball player as a youth.
- I don't remember ever wanting to become a fireman or a baseball player when I was young.

Ben gençken bir itfaiyeci ya da bir beyzbol oyuncusu olmak istediğimi hiç hatırlamıyorum.

The King of Hungary at first preferred a defensive strategy, wanting to let Bayezid wear down

Macar Kralı başlangıçta, düşmanın Macar topraklarında ilerleyerek Bayezid'in birliklerini yenmeye çalıştığı bir savunma stratejisini tercih etti.

Tom decided to go ahead and ask Mary the question he had been wanting to ask.

Tom öne geçmeye ve Mary'ye sormak istediği soruyu sormaya karar verdi.

- There's something I've wanted to say to you for a long time.
- There's something that I've been wanting to say to you for a long time.

Uzun süredir sana söylemek istediğim bir şey var.