Examples of using "Unsure" in a sentence and their turkish translations:
Tom emin değil.
Tom emin değil görünüyor.
Riskli görünüyorsun.
Emin görünmüyorsun.
- Tom şüpheli görünüyor.
- Tom emin değil gibi görünüyor.
- Tom kararsız duruyor.
Tom güvensiz görünüyordu.
olmaması gibi önemli hatalar meydana geldi .
Tom hâlâ emin değil.
Tom emin olmadığını söylüyor.
Tom kesin değil.
Tom emin değil.
Tom biraz güvensiz görünüyordu.
Tom biraz güvensiz görünüyor.
Tom tereddüte düşmüş ve korkmuştu.
Tom biraz riskli.
Tom ne yapması gerektiğinden emin değildi.
Emin olmadıklarından gri alanda değiller,
Tom hâlâ kendinden emin değil.
Tom kendinden biraz emin görünmüyor.
- Tom kararsız görünüyor.
- Tom emin değil gibi görünüyor.
- Tom kararsız duruyor.
Tom nasıl ilerleyeceğinden emin değildi.
Tom nasıl tepki vereceğinden emin değildi.
Tom ne söyleyeceğine emin değildi.
Tom ne yapacağından emin değildi.
Ne bekleyeceğimden emin değildim.
Tom daha sonra ne söyleyeceğinden emin değildi.
Tom hangi yoldan gideceğine emin değildi.
Seni güvensiz yapmak bu kadar kolay mı?
Tom nasıl oy vereceği hakkında emin olmadığını söyledi.
Ben hâlâ emin değilim.
Bir emin arkadaş emin olmayan bir meselede görünür.
Bugünlerde kendinden biraz emin görünmüyorsun.
O oraya nasıl ve ne zaman gideceğinden emin değildi.
Tom güvensiz görünüyordu.
Tom ne yapacağından emin değil.
Tom emin değil gibi görünüyordu.
Tom Mary'nin nasıl biri olacağından emin değildi ve onun arkadaşlarıyla geçinip geçinmeyeceğini merak etti.
Tom'un ne tür bir insan olacağından ve bizim gibi aynı evde oturmayı isteyip istemeyeceğinden emin değildik.
Tom'un ne tür bir insan olacağından ve bizim gibi aynı evde oturmayı isteyip istemeyeceğinden emin değildik.
Tom ne yapması gerektiğinden emin değildi.