Examples of using "Direct" in a sentence and their turkish translations:
Biz direktiz.
Sen direktsin.
Ben direktim.
Tom direkttir.
Çok direktsin.
Direkt olacağım.
Direkt arayabilir miyim.
Yol direkt.
Bu bir emirdir.
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
Birliği nakit para veriyor.
Sorularınız çok doğrudandı.
O bir direkt uçuş mu?
Direkt bir cevap istiyorum.
Tom direkt, değil mi?
Doğrudan bir ilişki var mı?
Bu direkt bir alıntı.
- Bu doğrudan bir meydan okumadır.
- Bu doğrudan bir sorundur.
Sami, Leyla'ya doğrudan sorular sordu.
Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.
O, bu konuda açıktır.
Sana doğrudan bir emir verdim.
Sana direkt bir emir veriyorum.
Bu adam benim direkt patronumdur.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
veya seansın içeriğini hiçbir bir şekilde yönetmiyordu.
yani kuşları incelemeye koyulduk;
insanların yarasalarla doğrudan bir bağlantısı yoktur
Bitkiyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın.
Enerji bizim yönlendirdiğimiz yere gidecek.
Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
Tom genellikle oldukça direkt, değil mi?
Tom oldukça direkt oluyor, değil mi?
Bizim bilgiye doğrudan erişim hakkımız var.
O doğrudan ve kasıtlı bir yalandır.
Bu Londra'ya giden direkt bir yoldur.
Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
o yıl yaptığımız bu meşakkatli işin
Tom Boston'a direkt uçuş aldı.
Sen gözlerini direkt güneş ışığından korumalısın.
Ama asla direkt yüzleşme riskini göze alamazdı.
Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Birkaç giriş için, direk telefon numaraları vardır.
Isıya ya da güneş ışığına maruz kalma.
Beni postaneye doğru yönlendirir misin?
Bana otobüs durağını tarif eder misiniz?
Beni tren istasyonuna yönlendirir misin?
Kraliçe Elizabeth'in herhangi bir doğrudan varisi yoktu.
İfademin biraz doğrudan olduğunu itiraf ediyorum.
Ben senin direkt üstünüm ve sen benim asistanımsın.
- Kuran'ın öğretisi çok açıktır.
- Kuran hükümleri çok açıktır.
New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
Kayboldum. Beni istasyona yönlendirebilir misin?
Tokyo'dan Londra'ya doğrudan bir uçuş var.
Anlamıyorum; daha açık olmak zorundasın.
Buradan Bologna'ya doğrudan uçuş yok.
Bani en yakın metro istasyonuna yönlendirebilir misiniz?
Tom bir subaydan aldığı direkt emre karşı geldi.
Buradan Boston'a direkt uçuşlar yok.
Gözlerimizi direk güneş ışığından korusak iyi olur.
Bu, Showa tiyatrosundan bir doğrudan yayın.
Sidney ve Boston arasında doğrudan uçuş var mı?
Tom, Mary kadar doğrudan görünmüyor.
İyi tahkim edilmiş şehir doğrudan saldırıları püskürttü.
Ancak, Japonca sürümün doğrudan çevirisidir.
Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.
Doğrudan bir tren yok. Paris'te tren değiştirmelisin.
Çin'de doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 3 milyar dolar tutarındaydı.
Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.
Affedersiniz. Beni en yakın tramvay istasyonuna doğru yönlendirebilir misiniz?
Basitçe, Avrupa'nın çiftçilere direk yardımı azaltması gerekiyordu.
Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.
- Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Lütfen direkt güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayınız.
Numidyalılar, Roma süvari ve Velite'leri ile doğrudan bir çatışmadan kaçınmaya devam ediyor.
Politikacılar genellikle sorulara net yanıt vermeyip gerçeklerin etrafında dolanır.
bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.
Direk yardım dışında, Avrupa'nın başka taktikleri var fiyat dalgalanmasından kaçmak için: kotalar ve tarifler.
Türkçede, Türkçeden İngilizceye yapılan direkt çevirilere mizahi olarak bazen "chicken translate" denir.
Polis memuru, şüphelinin suçla doğrudan bağlantılı olduğuna inandığını söyledi.
Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.
Bu kaya duvarlar yolumuzu kapatıyor. Bu yüzden biraz dolaşacağız.
Son 5 yılda doğrudan yabancı yatırıma bakınız. turizm sektöründe daha fazla büyüdü
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı.
Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)