Examples of using "They'd" in a sentence and their turkish translations:
Artık yetmişti.
Onlar onu istiyorlar.
Kazanacaklarına yemin ettiler.
Kazanacaklarını biliyorlardı.
Onların asla gitmeyeceğini düşündüm.
Onların bizi duyduğunu düşündüm.
- Sigarayı bırakacaklarına söz verdiler.
- Sigara içmeyi bırakacaklarına söz verdiler.
- Sigarayı bırakacaklarına yemin ettiler.
- Sigara içmeyi bırakacaklarına yemin ettiler.
Bunu kısa sürede onarsalar iyi olur.
Unutacaklarını umuyordum.
Tom ve Mary deneyeceklerini söylediler.
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.
hani böyle top atarlardı
Sence beni işe aldılar mı?
Sana onların bizi özleyeceğini söyledim.
Keşke onu rahat bıraksalar.
Keşke bizi yalnız bıraksalar.
Tom ve Mary bana yardım edeceklerini söylediler.
Onların bu kadar aptal olacağını hiç düşünmedim.
Onların onu nasıl yapacağını düşünüyorsunuz?
Onlar bana geri döneceklerini söyledi.
Onlar sandviç, salata istiyor, ve meyve suyu da.
- Tom ve Mary sigarayı bırakacaklarına dair söz verdiler.
- Tom ve Mary sigara içmeyi bırakacaklarına dair söz verdiler.
Tom ve Mary onu alacaklarını söylediler.
Bana para ödünç vereceklerini söylediler.
Tom ve Mary bana Fransızca öğreteceklerine dair söz verdiler.
Tom ve Mary bunu daha sonra yapacaklarını söyledi.
Herhalde uçağı kaçırdılar diye düşündük.
ve mektuplarla, yorumlarla, maillerle cevap vermişlerdi.
Onların hangi trende olacaklarını bilmiyorduk.
Tom onların ne hakkında konuştuklarını hatırlayamadı.
Onların istedikleri şeyi bana söyleyeceklerini düşünürdün.
İçinde oldukları tehlikeyi biliyorlardı.
Bizi ortaya çıkaracaklarından korktum.
Bu yüzden hastalarımız duygularını saklamayı öğrenmişlerdi.
Onlar bir gün oy verme hakkını elde edeceklerini hayal etti.
Tom ve Mary herkese boşandıklarını söylediler.
Biz onların hangi trenle geleceklerini bilmiyorduk.
Onun ne yapması gerektiğini Tom'a söyleyeceklerini düşünürdün.
Onların hoş bir çift olacağını düşünüyorum, değil mi?
Tom Mary'den nerede oldukları hakkında yalan söylemesini istedi.
Tom ve Mary bana bunu yapacaklarına dair söz verdiler.
Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.
Umarım bu şarkıyı tekrar tekrar çalarlar.
Siz arkadaşlar onların Tom'u pataklayacaklarını düşünmüyorsunuz, değil mi?
Tom onların onun takımda kalmasına izin vereceklerinden emin değildi.
Onların birbirleri için mükemmel bir eş olacağını düşünüyorum.
Onların seni öpmek istediğini sana düşündüren nedir?
Tom ve Mary polise soyulduklarını söylediler.
Tom ve Mary'ye neden hiç evlenmediklerini sordum.
Bu adamlar benim kim olduğumu bilselerdi, gülmeyi keserlerdi.
Tom ve Mary geleceklerini söylediler ama hiç gelmediler.
ya da Hristiyan teolojisinde bununla ilgili okumalar yapmışlardı.
sonra da Adam Sandler'ı oylar; "To Do-Over"a 3 yıldız verirler.
Eğer onlar doktorun tavsiyesini aldıysa ölmemiş olabilirler.
Tom ve Mary daha önce birbirleriyle hiç karşılaşmamış gibi davrandı.
Eğer onu yaparsan, onlar seni bardan atar.
Polis katilin gözlerini şimdiye kadar gördüğü en soğuk olarak nitelendirdi.
Tom ve Mary bana doktor olmak istediklerini söylediler.
Tom ve Mary ne zaman bizi alacaklarını söylediler?
Bu yemeğin ne olduğunu bilmiş olsalardı sipariş etmezlerdi.
Polisi aradım ve hemen birini göndereceklerini söylediler.
Tom ve Mary bana Boston'a asla geri dönmeyeceklerini söylediler.
tam olarak nerede olduğumu hâlâ hatırlarım.
ve babam arayıp amcamı bulduklarını söyledi.
Tom Mary'ye birlikte çok zaman geçirdiklerini düşündüğünü söyledi.
Tom onların onu kilitlemelerinden ve anahtarı atmalarından korkuyordu.
- Tom, kendisine söyledikleri kadar ücret almadı.
- Tom'a, kendisine taahhüt edildiği kadar ödeme yapılmamış.
Keşke onlar dürüst olsa ve ne olacağını bilmediklerini itiraf etseler.
Kurala uyup uymadığınızı görmek için sizi bir sürü sınava tabi tutarlardı.
Onların bana ihanet edeceklerini bilmem gerekirdi.
Polis göstericilere derhal hareket etmezlerse tutuklanacaklarını söyledi.
Onların istediğini yapmazsam bana ne yapacaklarını biliyordum.
Tom ve Mary herkese boşandıklarını söylediler ama aslında hâlâ evliler.
yıldızlararası uzayda asla küçük, sessiz uzay aracını bulup geri getiremezler--
Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı
Bu sabah onların benim için yaptığını fark edinceye kadar iyiydim. Çok mağdur hissediyorum.
Biraz daha erken çıksalar, trafik sıkışıklığını atlatırlar.
Onlar bir bankaya gitselerdi daha iyi bir değişim oranı alırlardı.
Araba uçuruma düşseydi hepsi ölecekti.