Translation of "Theater" in Turkish

Theater is boring.

Tiyatro sıkıcıdır.

Sami loved theater.

Sami tiyatroyu sevdi.

I like the theater. I go to the theater often.

Tiyatroyu severim. Ben sık sık tiyatroya giderim.

Which theater is that?

O, hangi tiyatrodur?

The theater is empty.

- Tiyatro boştur.
- Tiyatro boş.

Tom owns a theater.

Tom bir tiyatro sahibidir.

Doesn't anybody appreciate theater?

Herhangi biri tiyatroyu takdir etmiyor mu?

Sami attended theater classes.

Sami tiyatro derslerine katıldı.

We're going to the theater.

Tiyatroya gidiyoruz.

I was at the theater.

Ben tiyatrodaydım.

Who'll buy the theater tickets?

Tiyatro biletlerini kim alacak?

I found the theater crowded.

Tiyatroyu kalabalık buldum.

It's a new movie theater.

Bu yeni bir sinema salonu.

The theater was jam-packed.

Tiyatro tıklım tıklım doluydu.

We'll meet in the theater.

Biz tiyatroda buluşacağız.

Tom walked into the theater.

Tom tiyatroya girdi.

We went to the theater.

Tiyatroya gittik.

No smoking in the theater.

- Sinemada sigara içilmez.
- Tiyatroda sigara içilmez.

Do you like the theater?

Tiyatro sever misin?

The theater was too crowded.

Tiyatro çok kalabalıktı.

The movie theater was empty.

Sinema salonu boştu.

I like the movie theater.

Ben sinemayı severim.

I'm banned from the theater.

Tiyatrodan yasaklandım.

I sang musical theater and opera.

Müzikal tiyatro ve opera söylüyordum.

What is playing at the theater?

Tiyatroda ne oynuyor?

He loves going to the theater.

O, tiyatroya gitmeyi sever.

He's the projectionist at the theater.

Sinemada makinisttir.

Tom was outside the movie theater.

Tom sinemanın dışındaydı.

This movie theater has two floors.

Bu sinemanın iki katı var.

Tom directed me to the theater.

Tom beni tiyatroya yönlendirdi.

We go biweekly to the theater.

Biz iki haftada bir tiyatroya gideriz.

Let's go to the theater together.

Birlikte tiyatroya gidelim.

Then we went to the theater.

Sonra tiyatroya gittik.

The theater used to open early.

Tiyatro erken açardı.

We are arriving at the theater.

Biz tiyatroya gidiyoruz.

Many in the theater recognized him.

Tiyatrodaki birçok kişi onu tanıyordu.

- We go biweekly to the theater.
- We go to the theater once every two weeks.

Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

Were you at the theater last Saturday?

Geçen Cumartesi tiyatroda mıydın?

There's an old movie theater in town.

Kasabada eski bir sinema salonu var.

What's playing at the Music Box Theater?

Müzik Kutusu Tiyatrosunda ne oynuyor?

That movie theater always shows good movies.

O sinema her zaman iyi filmler gösterir.

Tom went to the theater with Mary.

Tom, Mary ile tiyatroya gitti.

Did you enjoy yourself at the theater?

Tiyatroda eğlendin mi?

Are you going to the theater tonight?

- Bu gece tiyatroya gidiyor musun?
- Bu gece sinemaya gidiyor musun?

The movie theater was filled with people.

Sinema insanlarla doluydu.

Tom gave me directions to the theater.

Tom bana tiyatroya nasıl gideceğimi söyledi.

This theater will hold three thousand people.

Bu tiyatro üç bin kişiyi alacak.

We met Mrs. Brown at the theater.

Biz tiyatroda Mrs Brown ile karşılaştık.

A crowd of 500 filled the theater.

500 kişilik bir kalabalık tiyatroyu doldurdu.

The theater group performed the new play.

Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.

Is the movie theater near the station?

Sinema istasyona yakın mı?

We were at the movie theater yesterday.

Biz dün sinemadaydık.

He really likes going to the theater.

O tiyatroya gitmeyi gerçekten sever.

The theater was slowly filling with people.

Tiyatro yavaş yavaş insanlarla doluyordu.

Last night, we went to the theater.

Dün gece, biz tiyatroya gittik.

Do you like going to the theater?

Tiyatroya gitmekten hoşlanıyor musun?

Great! We'll meet at the movie theater.

Harika! Biz sinemada buluşacağız.

The theater used to open on Sundays.

Tiyatro pazar günleri açardı.

How do I get to the theater?

Tiyatroya nasıl giderim?

Is there a movie theater near here?

Bu civarda bir sinema var mı?

I am a fan of the theater.

Ben bir tiyatro hayranıyım.

Tomorrow we will go to the theater.

Yarın tiyatroya gideceğiz.

Aren't you going to the theater tonight?

Bu gece tiyatroya gitmiyor musun?

Tom is waiting outside the movie theater.

Tom sinemanın dışında bekliyor.

Sami was employed by a movie theater.

Sami bir sinema salonu tarafından işe alındı.

- I am going to the theater on the corner.
- I'm going to the theater on the corner.

Köşedeki tiyatroya gidiyorum.

- We are not supposed to drink in this theater.
- We're not supposed to drink in this theater.

Bu tiyatroda alkol içmememiz gerekiyor.

- You cannot take pictures in the theater without permission.
- You can't take pictures in the theater without permission.

Tiyatroda izin olmadan fotoğraflar çekemezsiniz.

- I wish I had gone to the theater last night.
- I wish I'd gone to the theater last night.
- I wish that I'd gone to the theater last night.

Keşke dün tiyatroya gitseydim.

theater followed by cinema and Ertem Eğilmez started

arkasından tiyatro ve Ertem Eğilmez ile sinema hayatı başladı

The fire caused a panic in the theater.

Yangın tiyatroda paniğe neden oldu.

Tom saw a play in the new theater.

Tom yeni tiyatroda bir oyun izledi.

The store is just across from the theater.

Dükkan tiyatronun tam karşısında.

What is on at the theater this month?

Bu ay tiyatroda neler var?

The theater used to stay open till late.

Tiyatro öğleden sonraya kadar açıktı.

Have you ever screamed in a movie theater?

Hiç sinemada çığlık attın mı?

There is a parking lot behind the theater.

Tiyatronun arkasında bir otopark var.

You usually went to the theater on Saturday.

- Genellikle cumartesi günü sinemaya gittin.
- Genellikle cumartesi günü tiyatroya gittin.

There is a park behind the movie theater.

Sinemanın arkasında bir park var.

The theater used to open at this hour.

Tiyatro genellikle bu saatte açılırdı.

I met with my teacher in the theater.

Tiyatroda öğretmenimle karşılaştım.

There was a large audience in the theater.

Tiyatroda çok fazla seyirci vardı.

There was a large audience at the theater.

Tiyatroda büyük bir seyirci vardı.

Tom tried to sneak into the movie theater.

Tom sinemaya gizlice girmeye çalıştı.

Let's meet in front of the movie theater.

Sinemanın önünde buluşalım.

I am at the theater watching the opera.

Ben operayı izlemek için tiyatrodayım.

She suggested that we go to the theater.

Tiyatroya gitmemizi önerdi.

I'm planning to go to the theater today.

Bugün tiyatroya gitmeyi planlıyorum.

The restaurant is next door to the theater.

Restoran tiyatronun bitişiğinde.