Examples of using "Tempting" in a sentence and their turkish translations:
Bu çok cazip.
Kendini riske atıyorsun.
Riske giriyoruz.
O çok ayartıcı görünüyor.
O çok cazip olmalı.
Seni baştan çıkarmıyorum.
Ben onları kışkırtmıyorum.
Bu çok cazip bir teklif.
Test pilotları sürekli ölüme meydan okuyor.
O cazipti.
Bu şeylerin hiçbiri çekici görünmüyor.
Onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.
''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''
Ben onları kışkırtmıyorum.
Seni tatlıların cezbediyor ama biz tokuz.
Cazip bir teklif, ama başka planlarım var.
Sadece aklıma cazip bir fikir koydun.
Tatoeba'da cümleleri Fransızcadan İngilizceye çevirmeye tutkunum. İspanyolca da beni son derece cezbediyor.