Examples of using "Swollen" in a sentence and their turkish translations:
Benim dişetleri şiş.
Ayaklarım şişti.
Onun gözleri şişmişti.
Leyla'nın bacakları şişti.
Tom'un bacakları şişmiş.
Gözlerim şişti.
Benim ayak bileklerim sık sık şişer.
Şiş bir ayak bileğim var.
Her iki ayağım da şişmiş.
Benim küçük parmağım şişti.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
Ayaklarım biraz şişti.
Soğuk havalarda, onun eklemleri şişmiş olur.
Yanaklarınızda ne kadar zamandır şişlik var?
Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.
Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.
- Sabah kalktığınızda ayak bileklerinizde şişklik oluyor mu?
- Sabah uyandığınızda ayak bileklerinizde şişme oluyor mu?
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.