Translation of "Swollen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Swollen" in a sentence and their turkish translations:

My gums are swollen.

Benim dişetleri şiş.

My feet are swollen.

Ayaklarım şişti.

Her eyes were swollen.

Onun gözleri şişmişti.

Layla's legs got swollen.

Leyla'nın bacakları şişti.

Tom's legs are swollen.

Tom'un bacakları şişmiş.

My eye has swollen up.

Gözlerim şişti.

My ankles often become swollen.

Benim ayak bileklerim sık sık şişer.

I have a swollen ankle.

Şiş bir ayak bileğim var.

Both my feet are swollen.

Her iki ayağım da şişmiş.

My little finger is swollen.

Benim küçük parmağım şişti.

My hands and legs are swollen.

Benim ellerim ve ayaklarım şişti.

My feet are a little swollen.

Ayaklarım biraz şişti.

In cold weather, her joints become swollen.

Soğuk havalarda, onun eklemleri şişmiş olur.

How long have your cheeks been swollen?

Yanaklarınızda ne kadar zamandır şişlik var?

His eye was swollen and his nose was bleeding.

Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.

Your feet are swollen because your shoes are too small.

Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.

I went to see the river, which I found greatly swollen.

Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.

Are your ankles swollen when you wake up in the morning?

- Sabah kalktığınızda ayak bileklerinizde şişklik oluyor mu?
- Sabah uyandığınızda ayak bileklerinizde şişme oluyor mu?

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.

Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.