Translation of "Legs" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Legs" in a sentence and their turkish translations:

Four legs good, two legs bad.

Dört bacak iyi, iki bacak kötü.

- You've got nice legs.
- You have beautiful legs.

Güzel bacakların var.

What lovely legs!

Ne güzel bacaklar!

My legs hurt.

Bacaklarım acıyor.

Lift your legs.

Bacaklarınızı kaldırın.

- Swimming strengthens the legs.
- Swimming makes the legs stronger.

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

- Swimming makes your legs stronger.
- Swimming makes the legs stronger.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

Tom has skinny legs.

- Tom'un sıska bacakları var.
- Tom kürdan bacaklı.

She has nice legs.

Onun güzel bacakları var.

My legs are weak.

Bacaklarım zayıftır.

Her legs are long.

Onun bacakları uzundur.

My legs feel heavy.

Bacaklarımı ağır hissediyorum.

Alice has stunning legs.

Alice çok güzel bacaklara sahip.

Mary has nice legs.

Mary'nin güzel bacakları var.

Those are my legs!

Onlar benim bacaklarım!

She shaves her legs.

O bacaklarını tıraş eder.

He shaves his legs.

Bacaklarını tıraş eder.

Humans have two legs.

İnsanların iki bacağı vardır.

Let's stretch our legs.

Bacaklarımızı gerelim.

His legs are long.

Onun bacakları uzun.

She has long legs.

Onun uzun bacakları var.

My legs are hurting.

Bacaklarım ağrıyor.

He crossed his legs.

- Bacak bacak üstüne attı.
- O ayak ayak üstüne attı.

You have nice legs.

Senin güzel bacakların var.

Tom has short legs.

Tom'un kısa bacakları var.

Look at those legs.

Şu bacaklara bak.

You have great legs.

Harika bacakların var.

My legs still hurt.

Bacaklarım hâlâ ağrıyor.

He has long legs.

Onun uzun bacakları vardır.

She crossed her legs.

O bacak bacak üstüne attı.

You have beautiful legs.

Güzel bacakların var.

Tom has long legs.

Tom'un uzun bacakları var.

Swimming strengthens the legs.

- Yüzme bacakları güçlendirir.
- Yüzmek bacakları güçlendirir.

Shoot for the legs!

Bacaklarına sık!

My legs are sore.

Bacaklarım ağrıyor.

I'm resting my legs.

Bacaklarımı dinlendiriyorum.

Check out those legs.

O bacakları kontrol et.

Tom crossed his legs.

Tom bacak bacak üstüne attı.

My legs are tired.

Benim bacaklarım yorgun.

Insects have six legs.

Böceklerin altı bacağı vardır.

They washed their legs.

Bacaklarını yıkadılar.

Scorpions have eight legs.

Akreplerin sekiz bacağı vardır.

Spiders have eight legs.

Örümceklerin sekiz bacağı vardır.

My legs are fine.

Bacaklarım iyi.

Both legs are weak.

Her iki bacak da güçsüz.

Mary shaved her legs.

Mary bacaklarını tıraş etti.

Tom shaved his legs.

Tom bacaklarını tıraş etti.

Tom stretched his legs.

Tom bacaklarını uzattı.

Mary stretched her legs.

Mary bacaklarını uzattı.

My legs are numb.

Bacaklarım uyuşmuş.

I like your legs.

Senin bacaklarını beğeniyorum.

I have long legs.

Uzun bacaklarım var.

I have short legs.

Kısa bacaklarım var.

Tom uncrossed his legs.

Tom bacaklarını indirdi.

Mary crossed her legs.

Mary bacaklarını üst üste attı.

Mary uncrossed her legs.

Mary bacaklarını indirdi.

Layla's legs got swollen.

Leyla'nın bacakları şişti.

Tom's legs are swollen.

Tom'un bacakları şişmiş.

Sami crossed his legs.

Sami bacak bacak üstüne attı.

Tom has two legs.

Tom'un iki bacağı var.

Layla showed her legs.

Leyla bacaklarını gösterdi.

- Tom broke both of his legs.
- Tom broke both his legs.

Tom iki bacağını da kırdı.

What goes on four legs in the morning, two legs at noon, and three legs in the evening?

Ne, sabah dört bacağının üstünde, öğle iki bacağının üstünde, akşam üç bacağının üstünde gider?

- I've got longer legs than Tom.
- I have longer legs than Tom.

Tom'un sahip olduklarından daha uzun bacaklarım var.

Amazingly, he's got five legs.

İlginç, beş ayağı var,

A dog has four legs.

Bir köpeğin dört bacağı var.

A table has four legs.

Bir masanın dört bacağı var.

My sister has long legs.

Kız kardeşimin uzun bacakları var.

He's on his last legs.

Onun ölümü yakındır.

Swimming makes your legs strong.

Yüzme bacaklarını güçlendirir.

We actually have four legs.

Aslında dört bacağımız vardır.

Can you move your legs?

- Bacaklarını kımıldatabiliyor musun?
- Bacaklarını oynatabiliyor musun?

She doesn't shave her legs.

O, bacaklarını tıraş etmez.

I stretched out my legs.

Bacaklarımı uzattım.

I can't move my legs.

Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.

She stretched out her legs.

O, bacaklarını uzattı.

Mary has silky smooth legs.

Mary'nin ipeksi pürüzsüz bacakları var.

Do you shave your legs?

Bacaklarını tıraş eder misin?

A lie has no legs.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

A squid has ten legs.

Bir kalamarın on bacağı vardır.

You have very sexy legs.

Çok seksi bacakların var.

I don't shave my legs.

Bacaklarımı tıraş etmem.

Every dog has four legs.

Her köpeğin dört tane ayağı vardır.

He broke both his legs.

Her iki bacağını da kırdı.

Just look at those legs.

Sadece şu bacaklara bak.

My legs are killing me.

Bacaklarım beni öldürüyor.

All insects have six legs.

Tüm böceklerin altı bacağı vardır.

Racing cyclists shave their legs.

Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.

Did you shave your legs?

Bacaklarını tıraş ettin mi?

My legs are getting numb.

Bacaklarım uyuşuyor.

Tom stretched out his legs.

Tom bacaklarını uzattı.

Some men shave their legs.

Bazı erkekler bacaklarını tıraş ederler.

My legs ache from sitting.

Bacaklarım oturmaktan ağlıyor.

What's wrong with my legs?

Bacaklarımın nesi var?