Examples of using "Approaching" in a sentence and their turkish translations:
güneşe yaklaştıkça
Bakın, o yaklaşıyor.
Onlar yaklaşıyorlar.
Yaklaşıyorlardı.
Tom ayak seslerinin yaklaştığını duydu.
Tom birinin yaklaştığını duydu.
Yaklaşan bir araba var.
Noel hızla yaklaşıyor.
Noel hızla yaklaşıyor.
Tom Mary'nin yaklaştığını gördü.
Sami'nin doğum günü yaklaşıyordu.
Noel yavaş yavaş yaklaşıyor.
Final sınavları yaklaşıyor.
Büyük bir tayfun yaklaşıyor.
Bir düşman gemisi yaklaşıyor.
Tom yaklaşan adımları duyabiliyordu.
Bir tayfun Japonya'ya yaklaşıyor.
Tom gardiyanın yaklaştığını duydu.
Yaklaşan sirenleri duyabiliyorduk.
Buluşma noktasına yaklaşıyoruz.
Helikopterlerin yaklaştığını duyabiliyorduk.
Düşman hızla yaklaşıyor.
Büyük gün yaklaşıyor.
Şimdi bir ayağımız çukurda.
Typhoon No.9 Shikoku'ya yaklaşıyor.
Bizim gemi limana yaklaştı.
Uçak New York'a yaklaşıyor.
- Kış yaklaşıyor.
- Kış geliyor.
Bir fırtına kentimize yaklaşıyor.
Tom sirenlerin yaklaştığını duydu ve kaçtı.
Biz yolculuğumuzun sonuna yaklaşıyoruz.
Gemi Manş Denizine yaklaşıyordu.
Macarlar, Haçlıları güçlendirmek için geldi.
Köpek, onun evine yaklaşmamı engelledi.
Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
Tom yaklaşan ayak seslerini duyduğunda baktı.
Gazete bir tayfunun yaklaştığını söyledi.
Yaklaşan insanların sesini duyabiliyorduk.
Bu rüzgâr yaklaşan fırtınanın habercisi.
Onunla ilk karşılaştığımda otuzuna yaklaşıyordu.
Son tarih yaklaşıyor.
Bugünkü gazete büyük bir tayfunun yaklaştığını söylüyor.
Uçağımız tehlikeli bir biçimde Türk Hava Yolları uçağına yaklaşıyordu.
Noel yaklaşıyor.
ve opiyat bağımlılığına yaklaşımımızda değişiklik yapmaya kararlı olmalıyız.
Tamam, işte helikopter geliyor. Dumanı tüttürelim.
Onlar düşmanın yaklaştığını görünce alarm çaldılar.
Bu günlerde yeni nesil Caz müzisyenleri Giants Steps'e
Zengin tüccar ölüm saatinin yaklaştığını hissetti.
Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.
Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.
Bir fırtına semte yaklaştığı için sokaklar boş.
Uyku merkezimde bunu inceliyoruz,
Ardından ana hattını 1 kilometre kadar Romalılara yaklaştırıyor.
Yaklaşan soğuk hava ile birlikte Kartacalı generalin zamanı tükeniyor.
Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.
küresel ısınma yaklaşan seri katildir. Bizden her gün,
o zaman ülke olarak bu konuya çok farklı yaklaşıyor olurduk.
ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.
Dün gece, bahçede cıvıl cıvıl öten bir cırcır böceği duydum. Sonbahar yaklaşıyor, değil mi?
Kitbuqa ya düşmanın yaklaştığı haberi geldiği gibi oda İslam ordusuyla buluşmaya gitti.
Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.
Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.
Kış yaklaşıyor.
Otomatik kapılar şimdiki durumundan daha akıllıca kontrol edilebilmektedir.Yakın zamanda geliştirilmiş kontrol sistemi sadece birisi kapıya gerçekten yaklaştığı zaman kapıyı açar.Eğer biri sadece kapının önünde duruyorsa ya da önünden geçiyorsa kapı kapalı kalacaktır.