Examples of using "Stern" in a sentence and their turkish translations:
O, sert görünüyor.
Tom sert görünüyor.
Senin baban sert mi?
Tom sert görünüyor.
Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
Onun sert görünümü onu konuşmaktan vazgeçirdi.
Sert gözüküyor, ama aslında çok kibardır.
tarihçilerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Davout,
Silvia'nın onu övmeyen sert bir babası vardı.
Onun sert görünüşü çocuklara başlarının belada olduğunu söylüyordu.
Gemi su almış ve kıç tarafı aşağı inmişti.
A superb administrator, he was a stern and loyal deputy for the Emperor in Poland and Germany.