Examples of using "Kindly" in a sentence and their turkish translations:
İçtenlikle teşekkür ederim.
Lütfen sigara içmeyin.
Tom soruları nazikçe yanıtladı.
O soruları nazikçe cevapladı.
O nazikçe soruyu cevapladı.
O bana nazikçe güler.
Tom soruyu kibarca yanıtladı.
Size nazikçe davranılacak.
Lütfen kendi işine bak.
Benimle nazikçe konuştu.
Lütfen saat dokuzda buraya gelir misin?
Kız atına kibarca davrandı.
Tutuklularla nazikçe ilgilendiler.
Nazik bir şekilde ricamı dinledi.
O, nazikçe bana yolu gösterdi.
O çocuklarıma çok nazik bir şekilde baktı.
O beni nezaketle eve götürdü.
Beni nazikçe istasyona götürdü.
Kibarca bana şehri gezdirdi.
Nazik şekilde ev ödevimde bana yardım etti.
Lütfen yemeğinden sonra masayı temizle.
Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.
O, tavsiyemi nazik bir şekilde almadı.
Aceleciliği ve sabırsızlığı hoş karşılamam.
Tanrılar sapkınlara nazik biçimde davranmazlar.
Keşke kıza daha nazik davransaydım.
Yemeğini bitirdikten sonra lütfen masayı temizle.
Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
Lütfen emniyet kemerinizi takınız ve sigara içmekten uzak durunuz.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
Affedersiniz ama o kutuyu benim için kaldırabilir misin?
Güçlerini kötüye kullananları memnuniyetle karşılamıyorum.
Keşke o zaman kıza daha kibar davransaydım.
Ben yağmurun durmasını bekliyorken o beni nazikçe arabayla götürdü.
Ricamı nezaketle dinledi.
olabilir, bir adam kafası edilecek diz çökmek yapar ve o ben biraz
İlk başta onun, yeni evinde yaşamaya alışma sorunu vardı.