Examples of using "Statesman" in a sentence and their turkish translations:
Lincoln büyük bir devlet adamıydı.
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
O bir şair ve devlet adamı.
O bir yazar, bununla beraber bir siyasetçidir.
O bir devlet adamı işlevlerini yerine getirdi.
Bir film yıldızından o bir devlet adamı oldu.
Benjamin Franklin, Amerikalı bir devlet adamı ve mucitti.
O şimdiye kadar yaşamış en büyük devlet adamıdır.
Çocuk büyük bir devlet adamı oldu.
Onun büyük bir politikacı olması gerekiyor.
Sanki o ünlü bir devlet adamı gibi davranıyor.
Bu anıt büyük bir devlet adamı anısınadır.
O büyük bir devlet adamı olma tutkusunu hiç unutmadı.
Bu devlet adamının adı Japonya'daki herkes tarafından bilinir.
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
O büyük bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.