Examples of using "Soldier" in a sentence and their turkish translations:
Asker uzanmış ölüyordu.
Ben bir askerim.
Asker koştu.
Tom bir askerdi.
Asker cesurca davrandı.
Ben bir asker değilim.
Sen iyi bir askersin.
Sen artık bir askersin.
Tom bir asker oldu.
Ben şimdi bir askerim.
Tom bir asker.
- Asker miydin?
- Asker miydiniz?
O yiğit bir asker.
Tom bir asker değil.
Tom bir asker değildi.
Ben bir askerdim.
Tom bir askerdi.
O asker değil.
Asker bana su verdi.
Askere baktı
O asker bana şunu öğretti,
Asker onun adını verdi.
Asker mızraklarla ilgili endişeleniyor.
O, cesur bir askerdi.
O adam bir asker.
Tom cesur bir askerdi.
Tom bir askerin askeriydi.
Tom bir asker değildi.
Artık bir asker değilim.
Asker bayrağı kaldırdı.
Walt eski bir askerdir.
Asker bir öğretmen oldu.
Asker uzaklaşıyor.
Asker bana su verdi.
Öğretmen bir asker oldu.
Genç askerin kafası karıştı.
Asker acı ile inledi.
Tom eski bir asker.
O asker bir komutan oldu.
Ben hiç asker olmadım.
Asker nereye gidiyor?
O cesur bir askerdi.
Bu askeri tanıyor musun?
Deden asker miydi?
Tom'un dedesi askerdi.
Napolyon'un kendisi, “Ne asker!
fakat Trump asker olmuyor
- Asker eylemde öldürüldü.
- Asker, operasyon sırasında öldürüldü.
Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
O, Kore'deki bir askerdi.
O Kore'de bir askerdi.
Tom bir askerdi.
İyi bir asker eylemlerini göz önünde bulundurur.
Yaralı asker acı içinde kıvranıyordu.
Tom bir asker, değil mi?
Ben asker olmak istiyorum.
Asker bacağından yaralandı.
Asker yerde yaralı yatıyordu.
Asker yaralarını hafife aldı.
Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
Asker sipere sığındı.
Bir asker sık sık tehlikeyle yüzleşmek zorundadır.
Savaş sırasında askerdi.
O, askere bir ok attı.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
Asker ayrılmak için resmi izin aldı.
- Askerin savaşlardan kalan hiç yara izi yoktu.
- Asker savaşlardan hiç yara izi almadı.
Yaralı asker acı içinde kıvranıyor.
Yaşamak bir asker olmaktır.
Tom bir asker olmaktan gurur duyuyordu.
Asker yatakta acı içinde uzanıyordu.
Dedesi yüksek rütbeli bir askerdi.
Dedem savaş sırasında askerdi.
- Kendisi yaşamış en cesur askerdir.
- O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- O, şimdiye kadar yaşamış en cesur askerdir.
Asker silahını adama doğrulttu.
Gerçekten bir asker olmak ister misin?
Dedem savaşta askerdi.
"O kim?" "Savaşacak bir asker."
Asker, annesine bir mektup yazdı.
Tom benim bir asker olmamı istemiyordu.
Tom'un bir asker olmasını istemiyorum.
Henüz senin dışında bir asker yapacağız.
Savaş sırasında askerdin, değil mi?
O askerin kurşunlardan korkmadığı söyleniyor.
Genç bir askere aşık oldu.
El bombası, askerin beş metre uzağında patladı.
Tom'un asker olmasını istemedim.
Sen bir savaşçısın, Tom.
Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.
Onun cesur bir asker olduğuna inanılır.
Askerin yaralı bir bacağı vardı ve hareket edemiyordu.
Asker arkadaşının hayatını kurtarmak için kendini feda etti.
Asker talebi reddedemediğine karar verdi.