Translation of "Shell" in Turkish

We were both shell-shocked.

Her ikimiz de savaş sonrası bunalımı yaşıyoruz.

The electron shell is full.

Elektron kabuğu doludur.

Sami collected the shell casings.

Sami mermi kovanlarını topladı.

I'd never wear a shell suit.

Ben asla bir eşofman giymem.

He has come out of his shell.

O, kabuğundan çıktı.

A snail's shell is spiral in form.

Bir salyangozun kabuğu şeklen spiraldir.

The eaglet broke free of its shell.

- Kartal yavrusu kabuğundan serbest kaldı.
- Kartal yavrusu kabuğundan çıktı.

Sami picked up the used shell casings.

Sami kullanılmış mermi kovanlarını aldı.

Sami's killer cleaned up the shell casings.

Sami'nin katili, mermi kovanlarını temizledi.

- I found a beautiful shell on the shore.
- I picked up a pretty shell at the seaside.

Sahilde güzel bir kabuk buldum.

Now let's split the ground shell into two

şimdi yer kabuğunu ikiye ayıralım

The shell of an egg is easily broken.

Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.

She's only a shell of her former self.

Onun eski halinden eser kalmamış.

There's nothing illegal about creating a shell company.

Bir paravan şirket oluşturmak hakkında yasa dışı bir şey yok.

- A fossilized shell is what I'm holding in my hands.
- What I'm holding in my hands is a fossilized shell.

Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.

Thanks to his protective shell, he makes it through.

Koruyucu kabuğu sayesinde aralarından geçmeyi başarıyor.

And with a lot of shell. Okay, let's keep going.

Ve çok fazla kabuklu. Pekâlâ, devam edelim.

A fossilized shell is what I'm holding in my hands.

Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.

Tom owns a shell company in the British Virgin Islands.

Tom, British Virgin adalarında bir paravan şirkete sahip.

She was listening to the sea in a sea shell.

O bir deniz kabuğunda denizi dinliyordu.

And now I know how the helmet shell is connected to the urchin and how the octopus is connected to the helmet shell.

Artık miğfer salyangozlarının deniz kestanesine, ahtapotun da salyangozlara olan bağlantısını biliyorum.

Tom tried to get Mary to come out of her shell.

- Tom Mary'yi kabuğundan çıkartmaya çalıştı.
- Tom Mary'nin çekingenliğini yenmesine yardımcı olmaya çalıştı.

The Chinese character for money is a stylized drawing of a cowry shell.

Para için Çince karakter, bir deniz kabuğunun stilize çizimidir.

The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.

- Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
- Kabuk mühimmat depolarına düştü ve bir dizi patlamalar yarattı.

At the base of all those arms, there's a drill that can drill through hard shell

Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.

Great! Is the apartment bought as a concrete shell, or is it ready to move into?

Harika! Daire kaba inşaat halinde mi alındı, yoksa oturmaya hazır mı?

How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?

Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?

The Panama Papers show how a Panamanian law firm helped its clients set up shell companies in tax havens around the world.

Panama Kağıtlar bir Panama hukuk firması müşterilerine dünya çapında vergi cennetlerinde paravan şirketleri kurmaları için nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir.

But some of these mollusks will only relax if that drill is precisely in the apex of the shell, on the abductor muscle.

Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.