Examples of using "Seoul" in a sentence and their turkish translations:
Seul'da görüştünüz mü?
- Seul, Güney Kore'nin başkentidir.
- Seul Güney Kore'nin başkentidir.
Biz de çocuğun annesini Seul'e davet ettik.
Bir zamanlar Pekin'de yaşadım ama şimdi Seul'de yaşıyorum.
3 Eylülde, bir arkadaşla birlikte Los Angeles'tan Seoul'e gideceğim.
cennette bir ev alabilirler, size tanıdık gelecek şarkıya isim vermiş Seul'deki