Translation of "Beijing" in Turkish

Is Beijing hot?

Pekin sıcak mı?

- I live in Beijing now.
- I currently live in Beijing.

Şimdi Pekin'de oturuyoruz.

I come from Beijing.

Ben Pekinliyim.

They come from Beijing.

Onlar Pekinli.

He works in Beijing.

O, Pekin'de çalışıyor.

Beijing is bigger than Rome.

Pekin, Roma'dan daha büyüktür.

Xiao Wang arrived in Beijing.

Xiao Wang, Pekin'e geldi.

I currently live in Beijing.

- Şu anda Pekin'de yaşıyorum.
- Şu an Pekin'de yaşıyorum.

You come from Beijing, right?

Sen Pekin'den geliyorsun, değil mi?

He studied Chinese in Beijing.

O Pekinde Çince okudu.

Do you come from Beijing?

Sen Pekinli misin?

He returns from Beijing tomorrow.

O yarın Beijing'den dönüyor.

My children live in Beijing.

Çocuklarım Pekin'de yaşıyor.

I study Chinese in Beijing.

Pekin'de Çince okuyorum.

Beijing is changing so rapidly.

Pekin çok hızlı değişiyor.

I’m learning Chinese in Beijing.

Ben Pekin'de Çince öğreniyorum.

- I studied three months in Beijing.
- I studied in Beijing for three months.

Pekin'de üç ay boyunca eğitim aldım.

I am in Beijing right now.

Şu anda Pekin'deyim.

I studied three months in Beijing.

Beijing'te üç ay çalıştım.

I came to Beijing last month.

Pekin'e geçen ay geldim.

Beijing is the capital of China.

Pekin, Çin'in başkentidir.

Beijing has started to get colder.

Beijing soğumaya başladı.

Beijing is changing with great speed.

Pekin büyük bir hızla değişiyor.

When will he leave for Beijing?

O, Pekin için ne zaman yola çıkacak?

We are firstly going to Beijing.

İlk olarak Pekin'e gidiyoruz.

Darkhan is nearer than Beijing, right?

Darhan Pekin'den daha yakın, değil mi?

We will go to Beijing and Shanghai.

Biz Pekin ve Şangay'a gideceğiz.

I'm also thinking to go to Beijing.

Ben de Pekin'e gitmeyi düşünüyorum.

There are nine million bicycles in Beijing.

Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.

Hopefully we too will go to Beijing.

Umarız biz de Pekin'e gideriz.

How long will we remain in Beijing?

Pekin'de ne kadar kalacağız?

I'll stay in Beijing for four days.

Dört gün pekinde kalacağım.

I'll remain in Beijing for four days.

Ben Pekin'de dört gün kalacağım.

And, well, that is exactly what Beijing did...

Ve pekala, Pekin'in yaptığı da tam olarak buydu.

We want to go to Beijing and Shanghai.

Biz Pekin ve Şangay'a gitmek istiyoruz.

They live in a city close to Beijing.

Pekin'e yakın bir şehirde yaşıyorlar.

The air is very good in Beijing today.

Bugün Pekin'de hava çok iyi.

I later realized that Beijing people walk slowly.

Pekinlilerin yavaş yürüdüğünü sonradan fark ettim.

Will be crafted much less in Washington and Beijing,

Washington ve Beijing'de kendi eserleri daha az görülürken

I went twice to Beijing and once to Shanghai.

Ben iki defa Pekin'e ve bir kez de Şangay'a gittim.

The smoggy air of Beijing makes me feel gloomy.

Pekin'in dumanlı havası keyfimi kaçırıyor.

It is cheap to take the subway in Beijing.

Pekinde metroya binmek ucuzdur.

"How long will you remain in Beijing?" "Until Sunday."

"Pekin'de ne kadar kalacaksın?" "Pazara kadar."

But they've shut down all the coal plants around Beijing.

Ancak Pekin'deki tüm kömür santrallerini kapattılar.

If I have the chance, I'll definitely travel to Beijing.

Eğer şansım olursa kesinlikle Pekin'e seyahat edeceğim.

I once lived in Beijing, but now live in Seoul.

Bir zamanlar Pekin'de yaşadım ama şimdi Seul'de yaşıyorum.

She wants to go to Beijing to further her career.

O, kariyerini ilerletmek için Pekin'e gitmek istiyor.

My schoolmate is holding a map of Beijing in his hand.

Xueyou'nun eli bir Pekin haritası tutuyor.

Tomorrow night, they will all go to Beijing University to attend class.

Onların hepsi yarın akşam derse katılmak için Pekin Üniversitesine gidecekler.

If you go to Beijing, definitely have a look at Tiananmen Square.

Beijing'e gideceksen, kesinlikle Tiananmen Meydanı'na bir bak.

Because of heavy snow, the plane from Beijing arrived 20 minutes late.

Yoğun kar yüzünden, Pekin uçağı 20 dakika geç geldi.

If I take the train today, tomorrow I'll already be in Beijing.

Bugün trene binersem yarın zaten Pekin'de olacağım.

Today's Beijing has given me a very deep impression and aroused my curiosity.

Bugünün Pekin'i bende çok derin bir etki bıraktı ve merakımı uyandırdı.

That puts them closer to the capitals of Kyrgyzstan and Uzbekistan than to Beijing.

Bu onları Kırgızistan ve Özbekistan'ın başkentlerine Pekin'den daha da yaklaştırıyor.

I have two children. One in is Beijing and the other one is in Nagoya.

İki çocuğum var, biri Pekin'de diğeri Nagoya'da.

In the Ming Dynasty (early 15th century) the centre of Beijing was the Forbidden City.

Ming Hanedanlığında (15. yüzyılın başlarında), Pekin'in merkezi Yasak Şehir'di.

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.

I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.