Examples of using "Rowboat" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un kayığı alabora oldu.
Bir tekne kiraladık.
Tom'un bir sandalı var.
Sami'nin küçük bir sandalı vardı.
Tam orada bir kayık var.
- Ödünç alabileceğin bir sandalım var.
- Ödünç alabileceğin bir kayığa sahibim.
Tom Mary'ye kayıktan çıkmasına yardım etti.
Tom nehri bir sandalda geçti.
Sandalınızı ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Ne Tom'un ne de Mary'nin bir kayığı var.
O sandalda pek çok kişi vardır.
Tom'un bir teknesi var.
Tom ve ben bir sandal kiraladık ve kürek çekmeye gittik.
22 milyon dolarlık yatı bir kenara bırakın