Examples of using "Borrow" in a sentence and their turkish translations:
Onu ödünç alabilir miyim?
Ben borç para alırım.
Senin telefonunu ödünç alabilir miyim?
Kalemini ödünç alabilir miyim?
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Kurşun kalemini kullanabilir miyim?
Notlarını ödünç alabilir miyim?
Bir kalem alabilir miyim?
Biraz borç para alabilir miyim?
Bir şemsiye ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Benimkini ödünç alabilirsin.
Onu ödünç mü aldın?
Ben onları ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç alabilir miyim?
30 dolar borç alabilir miyim?
Onu ödünç almama izin ver.
Seninkini ödünç alabilir miyim?
Asla bir arabayı ödünç alma.
Hiçbir şey ödünç almadım.
Ödünç al ve geri ver, sonra tekrar ödünç alabilirsin.Ödünç al ve geri verme ve sonra ödünç alma zorlaşır.
Birinden bir şemsiye ödünç alırım.
"Anne, ojeni ödünç alabilir miyim?" "Alabilirsin."
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Ben senin kalemini ödünç alabilir miyim?
- Ben senin kalemini ödünç alabilir?
- Dolma kalemini ödünç alabilir miyim?
Makasını ödünç alabilir miyim?
Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Sen Taninna'dan para ödünç alıyorsun.
Onlar Taninna'dan dergiler ödünç aldılar.
Bir kalem ödünç alabilir miyim?
Laptopunu ödünç alabilir miyim?
300 dolar borç alabilir miyim?
Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?
Mendilini ödünç alabilir miyim?
Bir cetvel ödünç alabilir miyim?
- Sen arabamı ödünç alabilirsin.
- Arabamı ödünç alabilirsiniz.
Biraz para ödünç alabilir miyim?
Bilgisayarınızı ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç almak isterdim.
Senin küreğini ödünç alabilir miyim?
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Bıçağını ödünç alabilir miyim?
Fırçanı ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç almam gerekiyor.
Çakmağını ödünç alabilir miyim?
Bize bazı araçlar ödünç alacağız.
Cetvelini ödünç alabilir miyim?
Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?
Bu CD'yi ödünç alabilir miyim?
Ben bir testere ödünç alabilir miyim?
Gözlüğünü ödünç alabilir miyim?
- Telefonunu ödünç alabilir miyim?
- Araç telefonunu ödünç alabilir miyim?
Bu şemsiyeyi ödünç alabilir miyim?
Tom arabamı ödünç alabilir.
Ben senin oyuncağını ödünç alabilir miyim?
Ben bir çekiç ödünç alabilir miyim?
Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?
Senin kulaklıklarını ödünç alabilir miyim?
Senin kulaklığını ödünç alabilir miyim?
Bu kitabı ödünç alabilir miyim?
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
Ben senin telefonunu ödünç alabilir miyim?
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Arabanızı ödünç alabilir miyim?
Telefonunuzu ödünç alabilir miyim?
Silgini ödünç alabilir miyim?
Bir kalem ödünç alacağım.
Ben bir şemsiye ödünç alabilir miyim?
Küreğini ödünç alabilir miyim?
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Arabanı ödünç alabilir miyim?
Zımbanı ödünç alabilir miyim?
- Bu sözlüğü ödünç alabilir miyim?
- Bu sözlüğü alabilir miyim?
Çim biçme makinenizi ödünç alabilir miyim?
Bu sandalyeyi ödünç alabilir miyim.?
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim?
Çekicini ödünç alabilir miyim?
Kalemimi ödünç alabilirsin.
Mary'nin eldivenlerini ödünç alabilirsin.
Hesap makinenizi ödünç alabilir miyim?
Silgini ödünç alabilir miyim?
Merdivenini ödünç alabilir miyim?
Tom senden borç para aldı mı?
İstediğin zaman arabamı ödünç alabilirsin.
Bir bardak şeker ödünç alabilir miyim?
Tom'un biraz borç para alması gerekebilir.
Saç kurutucunuzu ödünç alabilir miyim?
Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
Arabanı bu akşam ödünç alabilir miyim?
Onu ne kadar süreliğine ödünç alablirim?
Kütüphaneden kitap ödünç alırım.
Biz Pfirsichbaeumchen'den Almanca sözlükleri ödünç alırız.