Translation of "Discovery" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Discovery" in a sentence and their turkish translations:

It's a new discovery.

Bu, yeni bir keşif.

What a great discovery!

Ne büyük bir keşif!

The discovery surprised me.

Keşif beni şaşırttı.

I've made a discovery.

Bir keşif yaptım.

- We have rejoiced over his discovery.
- We are pleased with his discovery.

Biz onun keşfinden memnunuz.

Made a pretty fascinating discovery.

oldukça büyüleyici bir keşif yaptı.

That discovery was quite accidental.

Bu keşif tamamen rastlantıydı.

They named the spaceship "Discovery."

Uzay gemisine "Discovery" adını koydular.

Tom made an important discovery.

Tom önemli bir keşif yaptı.

This discovery was made accidentally.

Bu keşif tesadüfen yapıldı.

Dan made a grizzly discovery.

Dan bir boz ayı keşfetti.

I've made an interesting discovery.

Ben ilginç bir keşif yaptım.

This is an amazing discovery.

Bu inanılmaz bir buluş.

This a very significant discovery.

Bu çok önemli bir keşif.

This is a surprising discovery.

Bu şaşırtıcı bir keşif.

They made a strange discovery.

- Garip bir keşif yaptılar.
- Onlar tuhaf bir keşif yaptı.

He made an important discovery.

O önemli bir keşif yaptı.

Tom made a terrible discovery.

Tom müthiş bir keşif yaptı.

Tom made a horrible discovery.

Tom korkunç bir keşif yaptı.

We've made a shocking discovery.

Biz şok edici bir keşif yaptık.

Layla made a shocking discovery.

Leyla şok edici bir keşif yaptı.

Sami made a frightening discovery.

Sami korkutucu bir keşif yaptı.

Sami made another disturbing discovery.

Sami başka bir rahatsız edici keşif yaptı.

Sami made an alarming discovery.

- Sami endişe verici bir keşif yaptı.
- Sami ürkütücü bir keşif yaptı.

Sami made a strange discovery.

Sami garip bir keşif yaptı.

We gave our discovery its name:

Keşfimize isim verdik:

Scientists regard the discovery as important.

Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.

He made a very valuable discovery.

Çok değerli bir keşif yaptı.

He made an important scientific discovery.

Önemli bir bilimsel keşif yaptı.

I saw it on Discovery Channel.

Onu Discovery Channel'da gördüm.

We've made a very interesting discovery.

Çok ilginç bir keşif yaptık.

This is a very exciting discovery.

Bu çok heyecan verici bir keşif.

The researchers made a surprising discovery.

Araştırmacılar şaşırtıcı bir keşif yaptı.

The scientists made a surprising discovery.

Bilimciler şaşırtıcı bir keşif yaptılar.

Columbus' discovery of America was accidental.

Colombus'un Amerika'yı keşfi tesadüfiydi.

Sami was stunned by that discovery.

Sami o keşiften şaşkındı.

The researchers made a dramatic discovery.

Araştırmacılar büyük bir keşfe imza attı.

But the AI era of discovery continued,

Fakat yapay zekâ çağı keşifleri devam etti

The new discovery proved useful to science.

Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.

Tom has made a very valuable discovery.

Tom çok değerli bir keşif yaptı.

They gave the spaceship the name “Discovery”.

Uzay gemisine "Discovery" adını verdiler.

The discovery of electricity changed our history.

Elektriğin bulunması tarihimizi değiştirdi.

He became world-famous for his discovery.

O buluşundan dolayı dünyaca ünlü oldu.

I have made a most marvellous discovery.

Ben en muhteşem keşfi yaptım.

This discovery will be recorded in history.

Bu keşif tarihe geçecek.

That scholar made a great scientific discovery.

O bilgin büyük bir bilimsel keşif yaptı.

That experiment led to a great discovery.

O deney büyük bir keşife neden oldu.

We have a lot of possibilities for discovery,

Bir sürü keşif şansımız var,

The discovery of oil was a lucky accident.

Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.

And since the discovery of these deep-sea vents,

Ve bu derin deniz bacalarının keşfinden bu yana,

So with the US leading the era of discovery

ABD'nin bu keşif çağına,

That discovery changed the whole tone of the investigation.

Bu keşif soruşturmanın bütün tonunu değiştirdi.

He could have said, "That's an amazing discovery, guys,

Diyebilirdi ki: "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,

This discovery has the potential to transform the field.

Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.

The conquest of İstanbul antedates the discovery of America.

İstanbul'un fethi, Amerika'nın keşfinden önce gelir.

This is what we saw with the discovery of penicillin,

Penisilin keşfedilirken bunu gördük

It was a new discovery of 20-25 years ago,

Yerleşik avcı-toplayıcıların olması,

And the discovery that a solid majority of white Americans

ve beyaz Amerikalıların esaslı çoğunluğunun böylesi çiğ ve keskin

Boom of oil discovery decades ago, which makes the UAE

dijital ekonomiye girmeye çalışıyor , bu da BAE'yi

This discovery has the potential to radically change the field.

Bu keşif alanı kökünden değiştirmek için potansiyele sahiptir.

A recent discovery has revealed how they feed through the night.

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

The discovery of truth should remain the single aim of science.

Gerçeğin keşfi bilimin tek amacı kalmalıdır.

The discovery took place on a warm August day in 1896.

Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.

The value of his discovery was not realized until after his death.

Onun keşfinin değeri onun ölümünün sonrasına kadar fark edilmedi.

The discovery of electricity gave birth to an innumerable number of inventions.

Elektriğin keşfi sayısız buluş icat etmiştir.

This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.

Bu keşif, fakir çiftçilerin aleyhine oldu.

Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.

Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.

But then the archaeologists, alerted by a chance discovery, started looking at the traditional

Ancak daha sonra, bir tesadüfi keşifle uyarılan arkeologlar,

Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.

Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.

But there's still an ocean of discovery to be explored in the depths of the night.

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.

Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.

Be careful here, because we are not talking about a small discovery, but an a about a

Buraya dikkat edin çünkü küçük bir keşiften bahsetmiyoruz. Çok büyük

The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.

This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.

Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.