Translation of "Readily" in Turkish

0.310 sec.

Examples of using "Readily" in a sentence and their turkish translations:

He lied readily.

O kolayca yalan söyledi.

Sami readily accepted.

Sami kolayca kabul etti.

Tom readily admits his mistakes.

Tom hatalarını isteyerek kabul eder.

Tom readily accepted the offer.

- Tom kolayca teklifi kabul etti.
- Tom teklifi seve seve kabul etti.

He readily agreed to it.

O onu kolayca kabul etti.

Guns are readily accessible to Americans.

- Amerikalılar silahlara kolayca erişebilir.
- Silahlara Amerikalılar tarafından kolayca erişilebilir.

She readily agreed to my proposal.

Teklifimi çabucak kabul etti.

He readily agreed to my proposal.

Seve seve önerimi kabul etti.

She readily listened to my request.

Seve seve ricamı dinledi.

Is more readily available and lower cost,

daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.

And they're pretty readily available to us all,

hepimiz için kolay erişilebilir,

The eloquent scholar readily participated in the debate.

Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

The noted diplomat readily participated in the committee.

Tanınmış diplomat komiteye kolayca katıldı.

Tom readily agreed to do what we asked.

Tom istediğimizi yapmayı kolayca kabul etti.

Moving onto the cheaper, more readily available street drug heroin.

sonra da daha ucuz ve temini daha kolay olan sokak ilacı eroine geçiş yapıyor.

Tom readily promised to do what we asked him to do.

Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi seve seve yapmaya söz verdi.

People will accept your idea much more readily if you tell them Benjamin Franklin said it first.

Onu daha önce Benjamin Franklin'in söylediğini söylersen, insanlar senin fikrini daha çabuk kabul edeceklerdir.

- She readily listened to my request.
- She kindly listened to my request.
- She graciously listened to my request.

Ricamı nezaketle dinledi.

We all know that blue-eyed red-heads are sensitive to sunshine, burning more readily than darkskinned people.

Biz koyu tenli insanlardan daha kolayca yanan mavi gözlü kırmızı saçlı kimselerin güneş ışığına karşı duyarlı olduğunu hepimiz biliyoruz.

The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.