Translation of "Accepted" in Turkish

- She accepted his offer.
- She accepted her offer.
- He accepted his offer.
- He accepted her offer.

- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.

Apology accepted.

- Özrün kabul edildi.
- Özür kabul edildi.

- Your apology's accepted.
- Your apology is accepted.

Özrünüz kabul edildi.

- She accepted his offer.
- She accepted her offer.

- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.

Accepted Steve Jobs

Kabul etti Steve Jobs

Checks are accepted.

Çekler kabul edilir.

I've accepted it.

Ben bunu kabul ettim.

They accepted that.

Onlar onu kabul etti.

Tom gladly accepted.

Tom memnuniyetle kabul etti.

He accepted reluctantly.

O isteksizce kabul etti.

No gratuity accepted.

Bağış kabul edilmez.

Sami accepted it.

Sami onu kabul etti.

Sami accepted Islam.

Sami İslam'ı benimsedi.

Sami readily accepted.

Sami kolayca kabul etti.

Sami gladly accepted.

Sami memnuniyetle kabul etti.

Sami was accepted.

Sami kabul edildi.

Tom accepted that.

Tom bunu kabul etti.

- Tom accepted our invitation.
- Tom has accepted our invitation.

Tom davetimizi kabul etti.

- Tom accepted our offer.
- Tom has accepted our offer.

- Tom önerimizi kabul etti.
- Tom teklifimizi kabul etti.

- She was accepted at Harvard.
- She was accepted to Harvard.
- She was accepted by Harvard.

O, Harvard tarafından kabul edildi.

- She was accepted at Harvard.
- She was accepted to Harvard.

O, Harvard'a kabul edildi.

- His opinion was not accepted.
- Her opinion was not accepted.

Onun görüşü kabul edilmedi.

- Applications are now being accepted.
- Applications are being accepted now.

Uygulamalar şimdi kabul ediliyor.

We accepted his offer.

Biz onun önerisini kabul ettik.

That problem was accepted.

O sorun kabul edildi.

He accepted the job.

O işi kabul etti.

He accepted my present.

O, benim hediyemi kabul etti.

He accepted my idea.

O benim fikrimi kabul etti.

She accepted our invitation.

O, bizim davetimizi kabul etti.

He accepted the suggestion.

Teklifi kabul etti.

We accepted his invitation.

Onun davetini kabul ettik.

Tom accepted my challenge.

Tom benim itirazımı kabul etti.

Tom accepted my gift.

Tom hediyemi kabul etti.

I accepted the challenge.

Düelloyu kabul ettim.

I've already accepted it.

Ben zaten bunu kabul ettim.

He accepted our offer.

O bizim teklifimizi kabul etti.

She accepted his gift.

O onun hediyesini kabul etti.

I accepted his invitation.

Davetini kabul ettim.

Tips are not accepted.

Bahşiş kabul edilmez.

I've accepted Tom's resignation.

Tom'un istifasını kabul ettim.

I accepted her invitation.

Onun davetini kabul ettim.

Tom accepted my present.

Tom hediyemi kabul etti.

Tom accepted the nomination.

Tom adaylığı kabul etti.

Tom accepted the invitation.

Tom daveti kabul etti.

Tom accepted the assignment.

Tom atamayı kabul etti.

Donations will be accepted.

Bağışlar kabul edilecektir.

Tom accepted the gift.

Tom hediyeyi kabul etti.

Marie accepted the gifts.

Marie hediyeleri kabul etti.

Tom accepted the apology.

Tom özürü kabul etti.

Tom accepted the challenge.

Tom meydan okumayı kabul etti.

Tom accepted the inevitable.

Tom kaçınılmazı kabul etti.

Tom has accepted that.

Tom onu kabul etti.

They accepted the offer.

Onlar teklifi kabul etti.

Emily accepted the offer.

Emily teklifi kabul etti.

Anne accepted Henry's proposal.

- Anne Henry'nin önerisini kabul etti.
- Anne Henry'nin teklifini kabul etti.

He accepted the nomination.

O adaylığı kabul etti.

I accepted the offer.

Ben teklifi kabul ettim.

Clay accepted the offer.

Clay teklifi kabul etti.

The compromise was accepted.

Uzlaşma kabul edildi.

Jackson accepted their advice.

- Jackson onların tavsiyesini benimsedi.
- Jackson onların tavsiyesini kabul etti.

He accepted her gift.

O, onun hediyesini kabul etti.

Tom accepted Mary's offer.

Tom, Mary'nin teklifini kabul etti.

Tom accepted Mary's invitation.

Tom Mary'nin davetini kabul etti.

Tom accepted Mary's gift.

Tom Mary'nin hediyesini kabul etti.

Tom accepted the offer.

Tom teklifi kabul etti.

Tom accepted the compromise.

Tom uzlaşmayı kabul etti.

I accepted the gift.

Hediyeyi kabul ettim.

She accepted his offer.

- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.

Thomas accepted without question.

Thomas sorgulamadan kabul etti.

You accepted the gifts.

- Hediyeleri kabul ettin.
- Armağanları kabul ettin.

Sami accepted Layla's gift.

Sami, Leyla'nın hediyesini kabul etti.

Sami accepted Layla's offer.

- Sami, Leyla'nın teklifini kabul etti.
- Sami, Leyla'nın önerisini kabul etti.

Tom accepted Mary's apology.

Tom Mary'nin özrünü kabul etti.

Sami's father accepted Islam.

Sami'nin babası İslam'ı kabul etti.

He's accepted his punishment.

Cezasına razı oldu.

- They adopted the proposal.
- They accepted the offer.
- They accepted the proposition.

Onlar teklifi benimsediler.

And my mind accepted it.

ve mantığım bunu kabullenmişti.

Applications are accepted until tomorrow.

Başvurular yarına kadar kabul edilir.

The theory is not accepted.

Teori kabul edilmiş değil.

He gladly accepted our offer.

O bizim teklifimizi memnuniyetle kabul etti.

Naturally he accepted the invitation.

Doğal olarak o, daveti kabul etti.

His opinion was not accepted.

Onun fikri kabul edilmedi.

She naturally accepted the invitation.

O doğal olarak daveti kabul etti.

I gladly accepted his proposal.

Onun önerisini memnuniyetle kabul ettim.

Mary accepted everything without complaining.

Mary sızlanmaksızın her şeyi kabul etti.

She gladly accepted his proposal.

Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.

That theory is generally accepted.

O teori genelde kabul edilmektedir.

That theory isn't generally accepted.

O teori genelde kabul edilmez.

She was accepted to Harvard.

O, Harvard'a kabul edildi.

Tom gladly accepted Mary's gift.

Tom Mary'nin hediyesini memnuniyetle kabul etti.

The company accepted his application.

Şirket onun başvurusunu kabul etti.

Tom accepted the job offer.

Tom iş teklifini kabul etti.

Handwritten essays won't be accepted.

El yazısı kompozisyonlar kabul edilmeyecektir.

MasterCard and Visa are accepted.

MasterCard ve Visa kabul edilmektedir.

Tom only accepted partial responsibility.

Tom sadece kısmi sorumluluk kabul etti.