Examples of using "Guns" in a sentence and their turkish translations:
Silahlarınızı bırakın!
Silahlarınızı bırakın.
Silahlar insanları öldürmez, silahlı insanlar öldürür.
Silahlarınızı indirin.
Silahları vardı.
Tom silahları biliyor.
Silahları bilirim.
O, silahları bilir.
O, silahları bilir.
- Mary silahları bilir.
- Meryem silahtan anlar.
Biz silahları biliriz.
Onlar silahları bilir.
Silahlar insanları öldürmez.
Silahlar nerede?
Silahları alacağım.
- Silahlarınızı bırakın.
- Silahlarınızı uzaklaştırın.
O silahları kaldırın.
Her iki silah boştu.
Tom silahlarını temizledi.
Silahlar dolu değildi.
Onlar silahlarla silahlandırıldı.
Silahlar burada yasadışıdır.
Silahlarını ateşlediler.
Tom bazı silahlar çaldı.
Onlar tüfeklerle silahlandılar.
Dan silahlardan bile hoşlanmadı.
Sen silahları biliyorsun, değil mi?
Onların birçoğu silah taşıyordu.
Pilotlar, silahlarını test ettiler.
Hükümet silahlarınızı istiyor.
- Silahlı adamlar gördüm.
- Eli silahlı adamlar gördüm.
Orada silah var mı?
Sami bütün silahları aldı.
- Yasadışı silahlara karşı değilim.
- Silah yasasının sıkılaştırılmasına karşı değilim.
- Silahların yasaklanmasına karşı değilim.
İçeri silahla giremezsiniz.
- Amerikalılar silahlara kolayca erişebilir.
- Silahlara Amerikalılar tarafından kolayca erişilebilir.
Biz düşmana silahları ateşledik.
Silahlarını Tom'a doğrulttular.
İnsanlar silahsız daha iyi olurdular.
Onların silahları var.
Silahlarımızı onlara doğrulttuk.
Silahlarını ona doğrulttular.
Onlar silahlarını ona doğrulttular.
Toplar bütün gece gümbürdedi.
Silahlarını ve atlarını teslim ettiler.
Sadece silah ve mühimmat istedi.
Tom silahlar hakkında çok şey bilmiyor.
Silahlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Sami'nin silah tutkusu vardı.
Silah sahibi olan insanlara karşı değilim.
- Boston'da silahların yasaklandığını düşünüyordum.
- Boston'da silahların yasaklandığını düşündüm.
Sence otobüs şoförleri silah taşır mı?
Silahı bırak.
18.000 mahkum ve yaklaşık 500 silahla birlikte aldı.
Altın silahlar seni kurşunlardan korumaz.
Adamlarına silahlarını indirmelerini söyle.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Tom'la Mary'nin ikisi de silahlarını çekti.
- Hem Tom hem de Mary silahlarını çekti.
Silahlarınız yere bırakın.
Silahlı adamlar onları bekliyorlardı.
Kamyonda kaç tane silah vardı?
Sami silahlardan kurtulmadı.
Sami silahlarını her zaman yanında taşıyordu.
Ülkeyi tankla tüfekle işgal ettiler.
Polis memurları silahlarını Tom'a doğru çevirdi.
Birbirlerini vurmak için silahlarını kullandılar.
Onlar yaklaştığında, onlar silahlarını ateşledi.
Tom'a kaç tane silahı olduğunu sordum.
Tom'a kaç tane silah sahibi olduğunu sordum.
Odaya daldı.
- Neden ABD hükümeti insanların silah sahibi olmalarına izin veriyor?
- Neden ABD hükümeti insanların silah almalarına izin verdi?
Çevremizdeki çok sayıda insanın silahı var.
Sami satın alabileceği en iyi silahları satın aldı.
Sadece silahlarımızı kullanmak zorunda olmayacağımızı umalım.
Hükümet, ruhsatsız silah taşımaktan bizi men ediyor.
Maymunlar da insan öldürür ama sadece onların silahı varsa.
Birçok ülkede vatandaşların silah taşıması yasaldır.
Vagonda birkaç araç ve birkaç ekstra silah vardı.
Çocuklar yaz aylarında serin kalmak için su tabancalarıyla oynamayı severler.
Ve uzaylılar, uçan daireler ve lazer silahları nerede?
İsa'nın silahları sevdiği ve yoksullardan nefret ettiği iyi bilinmektedir.
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı
Dük için köprüler, silahlar, gemiler, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini söyledi
Ben telefonda mal sahibi ile konuşuyorken Polis çekilmiş silahları ile geldi.
"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”