Translation of "Rainy" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Rainy" in a sentence and their turkish translations:

It looks rainy.

Yağışlı görünüyor.

Is it rainy?

Hava yağışlı mı?

It's rainy today.

Bugün hava yağışlı.

- The rainy season has set in.
- The rainy season has started.
- Rainy season has begun.

Yağmur mevsimi başladı.

It's a rainy day.

Yağmurlu bir gün.

The weather remained rainy.

Hava yağmurlu kaldı.

Rainy season has begun.

Yağışlı mevsim başladı.

The weather is rainy.

Hava yağmurlu.

The weather was rainy.

Hava yağmurluydu.

I hate rainy days.

- Yağmurlu günlerden nefret ederim.
- Yağmurlu günlerden nefret ediyorum.

It was rainy yesterday.

Dün hava yağmurluydu.

I love rainy days.

Yağmurlu günleri severim.

It's really rainy here.

Burası gerçekten yağmurludur.

- The rainy season has set in.
- The rainy season has started.

Yağmur mevsimi başladı.

- Election day was cold and rainy.
- Polling day was cold and rainy.

Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.

Rainy days make me depressed.

Yağmurlu günler beni depresif yapar.

Was it rainy in London?

Londra'da hava yağışlı mıydı?

Save for a rainy day.

- Kötü bir gün için tasarruf yapın.
- Kara gün için tasarruf edin.

This September was very rainy.

Bu eylül ayı çok yağışlıydı.

Rainy days make me unhappy.

- Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
- Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.

This is a rainy day.

Bu yağmurlu bir gün.

Rainy season begins in June.

Yağışlı mevsim haziranda başlar.

It was rainy that day.

O gün yağmurluydu.

I don't like rainy weather.

Yağmurlu havadan hoşlanmıyorum.

The rainy season has started.

Yağışlı sezon başladı.

We're having a rainy spell.

Biz yağmurlu bir büyü yaşıyoruz.

Monday was a rainy day.

Pazartesi yağmurlu bir gündü.

It was a rainy day.

Yağmurlu bir gündü.

The rainy season has begun.

Yağışlı mevsim başladı.

It was a rainy evening.

Yağmurlu bir akşamdı.

The rainy season begins in June.

Yağışlı sezon haziran ayında başlar.

Rice is grown in rainy regions.

- Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir.

Keep something for a rainy day.

Sıkıntılı bir gün için bir şey saklayın.

It'll soon be the rainy season.

Yağmurlu mevsim yaklaşıyor.

Save money for a rainy day.

Kara gün için para biriktirin.

It's sort of a rainy day.

Yağmurlu bir gün sayılır.

The preceding month was very rainy.

Önceki ay çok yağışlıydı.

When does the rainy season end?

- Yağmur sezonu ne zaman son bulacak?
- Yağmur mevsimi ne zaman bitiyor?

It was rainy for three days.

Üç gün yağmur yağdı.

Tom doesn't like the rainy season.

Tom yağışlı sezonu sevmez.

The weather was warm but rainy.

Hava sıcaktı ama yağışlıydı.

Monday will be a rainy day.

Pazartesi yağışlı bir gün olacak.

I don't like the rainy season.

Yağışlı mevsimi sevmem.

The rainy season is near at hand.

Yağışlı sezon yakın.

You must provide for a rainy day.

- Ak akçe kara gün içindir.
- Kötü bir gün için tedarikli olmalısın.

He insured himself for a rainy day.

O kötü bir gün için kendini sigortalattı.

The accident happened on a rainy day.

Kaza yağmurlu bir günde oldu.

We have many rainy days in June.

- Haziranda çok sayıda yağmurlu günlerimiz var.
- Haziranda yağmurlu günümüz çok olur.

I'm afraid it will be rainy tomorrow.

Maalesef yarın yağmurlu olacak.

She saved money for a rainy day.

O, kara gün için para biriktirdi.

When will the rainy season be over?

Yağışlı sezon ne zaman bitecek?

This area will continue to be rainy.

Bu bölge yağışlı olmaya devam edecek.

This money is for a rainy day.

Bu para kara gün içindir.

Put aside money for a rainy day.

Zor günler için bir kenara para koy.

She misses him, especially on rainy days.

O, onu özlüyor, özellikle yağmurlu günlerde.

It's rainy and icky here in Boston.

Burada Boston'da hava yağmurlu ve berbat.

Monday will probably be a rainy day.

Pazartesi günü muhtemelen yağmurlu bir gün olacak.

Monday will likely be a rainy day.

Pazartesi yağmurlu bir gün olacak.

It is windy and very rainy today.

Bugün rüzgarlı ve aşırı yağmurlu.

Save up something for a rainy day.

- Ak akçe kara gün içindir.
- Sakla samanı, gelir zamanı.

- She put by some money for a rainy day.
- She put some money away for a rainy day.

O, zor günler için biraz para sakladı.

If you're saving for that rainy day fund,

yoksa kötü gün için mi biriktiriyorsunuz.

We have to save for a rainy day.

Kara gün için tasarruf etmek zorundayız.

The day she started for Paris was rainy.

Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.

When does the rainy season in Japan begin?

- Japonya'da yağmur sezonu ne zaman başlar?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?

The day that he was born was rainy.

Onun doğduğu gün yağmur yağmıştı.

- It was raining yesterday.
- It was rainy yesterday.

Dün hava yağmurluydu.

It's the rainy season in Japan right now.

Şu an Japonya'da yağışlı sezon.

We should save money for a rainy day.

Kara gün için para biriktirmeliyiz.

The rainy weather lasted for ten days straight.

Yağışlı hava, on gün boyunca sürdü.

He never saves money for a rainy day.

O, kötü gün için hiç tasarruf yapmaz.

I wonder when the rainy season will end.

Yağışlı sezonun ne zaman biteceğini merak ediyorum.

The last few days have been very rainy.

Son birkaç gündür çok yağışlıydı.

She saved some money for a rainy day.

Zor günler için biraz para biriktirdim.

This rainy season brings a lot of destruction.

Bu yağışlı sezon çok tahrip getiriyor.

I wish the rainy season would end soon.

Keşke yağışlı sezon yakında sona erse.

It's soon going to be the rainy season.

Yakında yağışlı mevsim olacak.

- You had better keep your money for a rainy day.
- You'd better keep your money for a rainy day.

Zor günler için bir kenara para koysan iyi olur.

The weather being rainy, the baseball game was cancelled.

Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edilmişti.

You should always save money for a rainy day.

Kötü bir gün için her zaman para biriktirmelisin.

You should save some money against a rainy day.

Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.

You should lay by something against a rainy day.

Kötü bir gün için bir kenara bir şey koymalısın.

In Japan, the rainy season usually begins in June.

Japonya'da yağışlı mevsim genellikle haziran ayında başlar.

It's a rainy day, so we can't play outside.

Hava yağmurlu, yani dışarıda oynayamayız.

The rainy season begins towards the end of June.

Yağmur mevsimi haziran sonuna doğru başlar.

- It is raining.
- It's raining.
- The weather is rainy.

Hava yağmurlu.

The first two days of my trip were rainy.

Seyahatimin ilk iki günü yağmurluydu.

This year there were few rainy days in August.

Bu yıl ağustos ayında az sayıda yağmurlu günler vardı.

It is wise to provide against a rainy day.

Kötü gün için tedbir almak akıllıca.

It seems like the rainy season is finally over.

Yağışlı sezon nihayet bitti gibi görünüyor.

Traffic accidents are likely to occur on rainy days.

Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.

I wonder if the rainy season isn't coming soon.

Yağmur mevsiminin yakında gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.

It seems that the rainy season is finally over.

Görünüşe göre yağışlı mevsim sonunda bitti.

- You must provide for a rainy day.
- Save for a rainy day.
- A white coin is for a black day.
- Money is needed in hard times.
- Save up something for a rainy day.

Ak akçe kara gün içindir.

He said that he was afraid it would be rainy.

O yağışlı olacağından korktuğunu söyledi.

The rainy weather prevented her from working in the garden.

Yağışlı hava onun bahçede çalışmasını önledi.

It seems that the rainy season is over at last.

Yağış mevsimi nihayet bitti gibi görünüyor.

There were not many rainy days in June this year.

Bu yıl haziran ayında çok yağmurlu günler yoktu.