Examples of using "Quarrel" in a sentence and their turkish translations:
Kardeşler kavga etmemelidir.
Biz her zaman tartışırız.
- Kardeşler kavga etmemelidir.
- Erkek kardeşler tartışmamalı.
Kardeşler kavga etmemelidir.
Kardeşler kavga etmemelidir.
Her karşılaştıklarında, tartışırlar.
Tom ve ben hep kavga ederiz.
Bunun hakkında tartışmayalım.
Kavganın talihsiz sonuçları oldu.
Tom ve ben sık sık kavga ederiz.
Ben münakaşaya karıştım.
Ergenler genellikle ebeveynleriyle tartışır.
Karımla sürekli tartışırım.
Tartışmayacak kadar akıllıyım.
Birçok çiftler anlamsız meselelerde tartışırlar.
Tom'la tartışmam yok.
Sizinle hiçbir tartışmamız yok.
Seninle anlaşmazlığım yok.
Onlarla hiç kavga etmiyorum.
Onunla kavga etmiyorum.
Onunla hiç anlaşmazlığım yok.
Tom ve ben oldukça sık kavga ediyoruz.
- Hayat standartlarından şikayet etme.
- Ekmeğinle oynama.
- Rızkınla oynama.
Sizin tartışmanızın nedeni neydi?
Kız kardeşimle tartıştım.
İki insan kavga ettiğinde, üçüncüsü sevinir.
Burada herhangi biriyle tartışmam yok.
Siz ikinizle sorunum yok.
Onlar o tartışmadan beri arkadaş değiller.
Ailem tartışıyor.
Kavga için iki kişi gerekli.
Tom ve Mary ne hakkında kavga ettiler?
Tartışmalarından sonra, o fit oldu.
Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.
Seninle tartışmak istemiyorum.
Parayla ilgili onunla tartıştım.
Onlar nadiren, kırk yılda bir, birbirleriyle tartışırlar.
Bazı insanlar hiçbir neden olmadan kavga ederler.
Onunla tartışmamam gerektiğini biliyorum.
John, eşi ile şiddetli bir tartışma yaşadı.
Onun arabuluculuğu bizim kavgamıza bir son verdi.
Kavga iki ailenin arasını açtı.
Kavgaya son vermeye çalıştım.
- Erkek kardeşimle tartışmamam gerektiğini biliyorum.
- Erkek kardeşimle tartışmayacak kadar akıllıyım.
Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
O, onların kavgasına bir son vermeye çalıştı.
Önemsiz şeyler hakkında onunla tartışmayacak kadar akıllıyım.
Toprakla ne yapılacağı hakkında bir tartışma çıktı.
Bu şekilde bir ağız kavgasına son vermeliyiz.
Öğretmen iki öğrencinin arasındaki kavgaya müdahale etti.
Ken ebeveynleri tartıştığında her zaman annesini destekler.
Onların tartışmasını durdurmaya çalıştım ama bu kolay değildi.
Ebeveynlerim tartışıyor.
Böyle bir adamla tartışılmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
Bazı çiftler küçük sorunlarla ilgili olarak tartışırlar.
Karı ve koca arasındaki kavga, bir bahar gününün yağmuru gibidir.
Tom ve ben hep kavga ederiz.
Neden kavga ettiklerini bilmiyorum.
Benimle kavga çıkarmaya mı çalışıyorsun?
Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.