Translation of "Praying" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Praying" in a sentence and their turkish translations:

- I am praying.
- I'm praying.

- Dua ediyorum.
- Namaz kılıyorum.

Amayas is praying.

Amayas dua ediyor.

Tom is praying.

Tom dua ediyor.

Tom began praying.

Tom dua etmeye başladı.

Tom was praying.

Tom dua ediyordu.

My mother's praying.

Annem dua ediyor.

Layla started praying.

Leyla yalvarmaya başladı.

Sami continued praying.

- Sami dua etmeye devam etti.
- Sami yakarmaya devam etti.

I am praying.

Dua ediyorum.

Sami started praying.

Sami dua etmeye başladı.

The monk is praying.

Keşiş dua ediyor.

Keep praying for us.

Bizim için dua etmeye devam edin.

I'm praying for you.

Senin için dua ediyorum.

I'm praying for Tom.

Tom için dua ediyorum.

Father Tom is praying.

Tom baba dua ediyor.

Sami saw Muslims praying.

Sami Müslümanları namaz kılarken gördü.

- We are all praying for Japan.
- We're all praying for Japan.

Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.

I'll be praying for you.

Senin için dua edeceğim.

I've been praying for you.

Ben senin için dua ediyorum.

That's what I'm praying for.

Onun için dua ediyorum.

I was praying for rain.

Yağmur için dua ediyordum.

We're all praying for rain.

Hepimiz yağmur için dua ediyoruz.

- I prayed.
- I was praying.

Ben dua ediyordum.

Tom is praying for rain.

Tom yağmur duası ediyor.

I am praying in my room.

Odamda dua ediyorum.

I've been praying for this day.

O gün için dua ediyordum.

We're all praying for Tom's recovery.

Tom'un iyileşmesi için hepimiz dua ediyoruz.

Speaking in some languages sounds like praying.

Bazı dillerde konuşma, dua etme gibidir.

I am praying the time passes quickly.

Zamanın hızlı geçmesi için dua ediyorum.

It's a bit too late for praying.

Dua etmek için biraz geç.

Tom seemed to be praying to himself.

Tom kendine dua ediyor gibi görünüyordu.

Layla was praying for a Muslim man.

Leyla Müslüman bir koca bulmak için dua ediyordu.

Praying for Tom is all you can do.

Bütün yapabileceğiniz Tom için dua etmek.

Father Tom is praying in the old chapel.

Peder Tom, eski şapelde dua ediyor.

Praying for Tom was all we could do.

- Yapabildiğimiz sadece Tom için dua etmekti.
- Elimizden tek gelen Tom'a dua etmekti.

And they spend so much time praying for miracles

Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için

I spent five days in that filthy well. During that time, my only solution was praying.

O pis kuyuda beş gün geçirdim. O anda tek çözümüm dua etmekti.

When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.

Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim.