Examples of using "Pension" in a sentence and their turkish translations:
Sizinkini de ödeyemezler.
Tom'un emekli maaşı var.
Emekli maaşımı kaybedebilirim.
Tom'un kesinlikle bir emekli maaşı var.
Nasıl hastalık, emekli maaşı vereceksiniz?
O, küçük bir emekli aylığıyla yaşıyor.
Yaşlı adam emekli maaşı ile geçiniyor.
Geçimini sağlamak için bir emekli maaşı var.
Dedem emekli maaşıyla geçiniyor.
O, emeklilik maaşıyla yaşamak zorunda.
- Emekli maaşı yaşam giderleri için yeterli değildir.
- Emekli maaşı geçim harcamaları için yeterli değildir.
Küçük emeklilik maaşıyla yaşamak, onun için zordur.
Şirket, hayatını idame ettirmesi için, ona yetecek kadar bir emekli aylığı bağladı.
Onun küçük bir emeklilik maaşıyla yaşaması zordu.
Bu çocuklar böyle kalırlarsa benim emekli paramı ödeyemezler.
O altmış yaşında emekli oldu.
- Mary emekli maaşı ile geçimini sağlayamıyor. Bu yüzden bir restoranda yarım gün bir temizlikçi kadın olarak çalışıyor.
- Mary emekli maaşı ile iki yakasını bir araya getiremiyor. Bir restoranda yarım gün temizlikçi bir kadın olarak çalışmasının nedeni bu.