Examples of using "Operator" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir operatördür.
Tom bir vinç operatörüdür.
Tom forklift operatörü olarak çalışıyor.
Ali'nin dedesi tornacıydı.
Operatör robot üzerindeki kontrolünü kaybetti.
Santrala adres, adım, her nedense doğum günüm gibi
Lütfen telefonu kapatın ve operatör sizi arayacaktır.
Santrala bilgiyi vermeyi tamamlıyorum ve diyorlar ki,
Tom oteldeki asansör operatörü ile iyi arkadaş oldu.
Otelin asansör görevlisiyle iyi arkadaş oldular.
Gemi batmadan önce radyo operatörü son bir mesaj yayınladı -SOS!
Operatör telefonu kapatmamı ve biraz beklememi söyledi.
Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.
Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.
"Sigara içilmez" işaretlerine rağmen tekne operatörü sürekli yüzsüzlükle sigara içiyordu.