Examples of using "Occurrence" in a sentence and their turkish translations:
O olay kaçınılmazdır.
Bu yaygın bir durumdur.
Bu bir günlük olay.
O, Japonya'da yaygın olaydır.
Söylemeye gerek yok, hırsızlık nadir bir olaydı.
Ülkenin bu kısmında bu kadar çok yağmur yağmaz.