Examples of using "Theft" in a sentence and their turkish translations:
Mülkiyet hırsızlıktır.
Kopyalamak hırsızlık değildir.
Gerçek sanat hırsızlıktır.
O hırsızlıktan suçludur.
Tom hırsızlıktan tutuklandı.
O hırsızlıkla suçlandı.
Hırsızlık ne zaman bildirildi?
Tom Mary'yi hırsızlıkla suçladı.
O, hırsızlıktan suçludur.
Tom hırsızlıktan suçlu.
Tom hemen hırsızlığı bildirdi.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
Adam hırsızlıkla suçlandı.
Bir hırsızlığı nasıl rapor ederim?
Polis onu hırsızlıkla suçladı.
O büyük otomobil hırsızlığından aranıyor.
Tom hırsızlık üzerindeydi.
Polisler onları hırsızlık için tutukladı.
O, hırsızlık şüphesi altında.
Tom hırsızlıkla suçlanıyor.
O, hırsızlık için hapiste.
Bu adam hırsızlıkla suçlandı.
Sami büyük soygundan tutuklanmıştı.
Hırsızlık içeriden destekli olmalı.
Tom hırsızlık suçlamasından aklandı.
Tom, Grand Theft Auto için aranıyor.
Biz hırsızlığı polise bildirdik.
Polis hırsızlığı araştıracak.
Betty çoktan hırsızlıktan hüküm giymişti.
Tom kimlik hırsızlığının bir kurbanı.
- Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
- Tom bir kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
Söylemeye gerek yok, hırsızlık nadir bir olaydı.
Hırsızı polise bildirdin mi?
Tom'un hırsızlıkla bir ilgisi yoktu.
- Telefon soygunu alışılmadık bir şekilde engellendi.
- Telefon soygunu olağanüstü bir biçimde engellendi.
Kanıt olmadan onu hırsızlıkla suçlayamazsın.
Tom hırsızlıkla ilgisi olduğunu inkar etti.
Tom hırsızlıkla ilgisi olmadığını söyledi.
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
Polise arabamın çalındığını bildirdim.
Tom hırsızlıkla suçlandı.
Sami, hırsızlık ve uyuşturucuya bağlı suçlarla ilgili bir geçmişe sahipti.
Tom Mary'nin hırsızlıkla bir ilgisi olmadığına inanmadı.
Tom, büyük yakutun çalınmasının ardındaki beyniydi.
Birçok siyasetçi rüşvet, seçmen dolandırıcılığı ve kamu parasının çalınması ile suçlandı.
Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır.
O onu ve onu hırsızlıkla suçladı.