Translation of "Novel" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Novel" in a sentence and their turkish translations:

- I am writing a novel.
- I'm writing a novel.

Bir roman yazıyorum.

- It's a novel-based film.
- It's a novel-based movie.

- Bu bir roman tabanlı film.
- Bu, romandan uyarlanmış bir film.

His novel sold well.

Onun romanı iyi sattı.

Her novel sold well.

Romanı iyi sattı.

I like her novel.

Onun romanını seviyorum.

This novel is boring.

Bu roman sıkıcı.

Finish reading the novel.

Romanı okumayı bitirin.

Here's a novel idea.

- İşte yeni bir fikir.
- İşte özgün bir fikir.

It's just a novel.

Bu sadece bir roman.

What a novel idea!

Ne yeni bir fikir!

He's reading a novel.

O bir roman okuyor.

She's reading a novel.

O bir roman okuyor.

This novel bores me.

- Bu roman beni sıkıyor.
- Bu roman bana sıkıcı geliyor.

What's your favorite novel?

En sevdiğin roman hangisidir?

Tom wrote a novel.

Tom bir roman yazdı.

Mary wrote a novel.

Mary bir roman yazdı.

- I have enjoyed reading this novel.
- I've enjoyed reading this novel.

Bu romanı okumaktan hoşlandım.

- I think little of his novel.
- I think his novel is boring.
- I think that his novel is boring.

Onun romanının sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

- Have you finished reading the novel?
- Have they finished reading the novel?

Romanı okumayı bitirdin mi?

"Have you ever read a novel by Shakespeare?" "Shakespeare wrote a novel?"

"Hiç Shakespeare tarafından yazılmış bir roman okudun mı?" "Shakespeare bir roman mı yazmış?"

- His novel was translated into Japanese.
- His novel has been translated into Japanese.
- Her novel has been translated into Japanese.

Onun romanı Japoncaya çevrildi.

That novel isn't for children.

O roman çocuklar için değildir.

He is writing a novel.

O bir roman yazıyor.

I tried writing a novel.

Bir roman yazmaya çalıştım.

What's his most recent novel?

Onun en son romanı nedir?

Tom is reading a novel.

Tom bir roman okuyor.

This is an epic novel.

Bu masalsı bir roman.

It's a novel by Zola.

Bu, Zola tarafından yazılmış bir roman.

When was this novel published?

Bu roman ne zaman yayınlandı?

You should write a novel.

Bir roman yazmalıydın.

She wrote an autobiographical novel.

O, otobiyografik bir roman yazdı.

He's reading a novel now.

O, şimdi bir roman okuyor.

I've already read that novel.

- O romanı zaten okudum.
- O romanı daha önce okudum.

John had a novel idea.

John'un yeni bir düşüncesi vardı.

He's started writing a novel.

O bir roman yazmaya başladı.

I bought Tom's new novel.

Tom'un yeni romanını satın aldım.

I purchased Tom's new novel.

Ben Tom'un yeni romanını satın aldım.

What's your favorite romance novel?

Favori aşk romanın nedir?

Tom is writing a novel.

Tom bir roman yazıyor.

He read a boring novel.

Sıkıcı bir roman okudu.

Tom has written a novel.

Tom bir roman yazdı.

This novel is very imaginative.

Bu roman çok yaratıcı.

The novel is very exciting.

Roman çok heyecan verici.

This novel is interesting enough.

Bu roman oldukça enteresan.

That novel was widely read.

O roman geniş ölçüde okundu.

What's your favorite mystery novel?

Favori gizem romanın nedir?

Tom was writing a novel.

Tom bir roman yazıyordu.

Is my novel any good?

Romanım iyi mi?

- Tom has started writing a novel.
- Tom has started to write a novel.

Tom bir roman yazmaya başladı.

- When will his new novel come out?
- When will his new novel be published?

Onun yeni romanı ne zaman yayınlanacak?

- He sat down to read a novel.
- She sat down to read a novel.

O, bir roman okumak için oturdu.

- When will his new novel be published?
- When will her new novel be published?

Onun yeni romanı ne zaman yayınlanacak?

A novel idea occurred to me.

Aklıma yeni bir fikir geldi.

I'll soon finish reading this novel.

Yakında bu romanı okumayı bitireceğim.

Tom recommended the novel to them.

Tom romanı onlara önerdi.

The novel is worthy of praise.

Roman övgüye değer.

I have read the novel before.

Romanı daha önce okudum.

I remember reading this novel before.

Bu romanı daha önce okuduğumu hatırlıyorum.

She is bored with this novel.

O, bu romandan sıkıldı.

I'll finish reading this novel soon.

Yakında bu romanı okumayı bitireceğim.

I found his latest novel interesting.

Onun en son romanını ilginç buldum.

Why are you reading this novel?

Neden bu romanı okuyorsun?

She wrote a novel about vampires.

O, vampirler hakkında bir roman kaleme aldı.

This novel was translated from English.

Bu roman İngilizceden çevrilmiştir.

Have you finished reading that novel?

O romanı okumayı bitirdin mi?

This novel consists of three parts.

Bu romanda üç bölüm vardır.

I've been working on a novel.

Bir roman üzerinde çalışıyorum.

I've decided to write a novel.

- Bir roman yazmaya karar verdim.
- Roman yazmaya karar verdim.

He's reading a novel right now.

O şu anda bir roman okuyor.

It is a weird Mexican novel.

O garip bir Meksika romanı.

He wrote a novel about vampires.

O, vampirler hakkında bir roman yazdı.

What's the theme of the novel?

- Romanın konusu nedir?
- Romanın teması nedir?

This novel is fun and enjoyable.

Bu roman eğlenceli ve zevkli.

He wrote this novel at twenty.

O, bu romanı yirmi yaşında yazdı.

He translated the novel into German.

O, romanı Almancaya çevirdi.

Tom recommended this novel to them.

Tom bu romanı onlara tavsiye etti.

I've enjoyed this novel very much.

Ben bu romandan çok hoşlandım.

His novel was translated into Japanese.

Onun romanı Japoncaya çevrildi.

He reads a novel every day.

O her gün bir roman okur.

He gained renown through the novel.

O, roman sayesinde ün kazandı.

What an interesting novel this is!

Ne ilginç bir roman bu!

This novel is difficult to understand.

- Bu romanı anlaması zordur.
- Bu, anlaşılması zor bir roman.

It wasn't a very interesting novel.

Çok ilginç bir roman değildi.

I was reading a novel then.

O zaman bir roman okuyordum.

Her novel was translated into Japanese.

Onun romanı Japoncaya çevrildi.

Tom is writing a novel now.

Tom şimdi bir roman yazıyor.