Examples of using "Messed" in a sentence and their turkish translations:
Berbat ettim.
İşleri berbat ettim.
Onlar işi berbat etti.
Birisi işleri berbat etti.
Tom her şeyi mahvetti.
işi berbat ettin.
Bu berbat durumda.
O onu berbat etti.
Gerçekten yüzüme gözüme bulaştırdım.
Siz beyler yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.
Ben gerçekten yüzüme gözüme bulaştırdım.
Tom az önce ortalığı karıştırdı.
Öyle görünüyor ki kafam karıştı.
İşleri berbat ettiğimin farkındayım.
- Büyük zamanı mahvettim.
- Fena çuvalladım.
- Tom büyük bir zamanı mahvetti.
- Tom her şeyi berbat etti.
Tom oldukça berbat görünüyordu.
Ben az çok işi berbat ettim.
Anlaşmayı berbat ettin.
Tom her zamanki gibi işi eline yüzüne bulaştırdı.
Oda tamamen darmadağınıktı.
Üzgünüm, gerçekten elime yüzüme bulaştırdım.
Gerçekten işleri berbat ettin, Tom.
- Tom yanlış adama çattı.
- Tom yanlış adama bulaştı.
Dün gece çok berbattım.
Hava çok rüzgarlı ve saçım dağıldı.
Birçok şey oldu ve programım karıştı.
Ben odada değilken Tom bilgisayarımı kurcalayıp bozmuş.
"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
Güçlü, zehri çok kuvvetli. Bulaşılacak bir şey değil.
Tom işleri tekrar berbat etmeden önce bunun sadece bir zaman meselesi olduğunu biliyordum.
Korkunç bir şey. Ben bir şans daha isterdim. "Kardeş, bu kaydı yayınlama," derdim.
Günaydın Haruki! Saçların daha yeni yataktan kalkmışsın gibi duruyor.