Translation of "Lifeless" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Lifeless" in a sentence and their turkish translations:

Sami was lifeless.

Sami cansızdı.

The body is lifeless.

Ceset cansızdır.

Animals are not lifeless objects.

Hayvanlar cansız nesneler değildir.

Tom's lifeless body floated on the water.

Tom'un cansız bedeni su üzerinde yüzüyordu.

Tom's lifeless body was found in a wood.

Tom'un cansız bedeni bir ormanda bulundu.

Fadil dumped Dania's lifeless body in a lake.

Fadıl, Dania'nın cansız bedenini bir göle attı.

Tom held Mary's lifeless body in his arms.

Tom, Mary'nin cansız bedenini kollarında tuttu.

His grey and lifeless eyes burned like two hot coals.

Onun gri ve cansız gözleri, iki sıcak kömür gibi yandı.

The totalitarian era is passing, its old ideas blown away like leaves from an ancient, lifeless tree.

Totaliter rejim geçiyor, onun eski fikirleri eski, cansız bir ağaçtan yapraklar gibi uçtu.