Translation of "Fadil" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Fadil" in a sentence and their turkish translations:

Fadil isn't in.

Fadıl içeride değil.

Fadil used drugs.

Fadıl uyuşturucu kullanıyordu.

Fadil went alone.

Fadıl yalnız gitti.

Fadil started dancing.

Fadıl dans etmeye başladı.

Fadil hastily married.

Fadıl aceleyle evlendi.

Fadil threatened Dania.

Fadıl, Dania'yı tehdit etti.

Do it, Fadil.

Onu yap, Fadıl.

Fadil is back.

Fadil geri döndü.

Don't defend Fadil.

Fadil'i savunma.

Fadil did nothing.

Fadıl hiçbir şey yapmadı.

Fadil is cooking.

Fadıl yemek pişiriyor.

Fadil headed south.

Fadıl güneye yöneldi.

Fadil is missing.

Fadil kayıp.

Fadil lived here.

Fadıl burada yaşıyordu.

Fadil expressed sorrow.

Fadıl üzüntüsünü ifade etti.

Fadil was intoxicated.

- Fadıl sarhoştu.
- Fadıl alkollüydü.

Maybe it's Fadil.

Belki de Fadıl'dır.

Fadil likes sausage.

Fadıl sosisten hoşlanır.

We found Fadil.

Biz Fadıl'ı bulduk.

Fadil sounded remorseful.

Fadıl pişmanlık duyuyordu.

Fadil understood that.

Fadıl onu anladı.

Fadil suddenly died.

Fadıl aniden öldü.

Fadil was bedridden.

Fadıl yatalaktı.

Fadil wasn't home.

Fadıl evde değildi.

Fadil studied Islam.

- Fadıl, İslam okudu.
- Fazıl İslam eğitimi aldı.

Fadil tried again.

- Fadıl yine denedi.
- Fadıl tekrar denedi.
- Fadıl bir daha denedi.
- Fadıl gene denedi.

Fadil went blind.

Fadıl kör oldu.

Fadil went missing.

Fadıl kayboldu.

Fadil found nothing.

Fadıl hiçbir şey bulmadı.

Fadil just slept.

Fadıl az önce uyudu.

Fadil waited nearby.

Fadıl yakında bekledi.

Fadil just disappeared.

Fadıl az önce ortadan kayboldu.

Fadil stayed upstairs.

Fadıl üst katta kalıyordu.

Go help Fadil.

Fadıl'a yardım etmeye git.

Fadil drugged Layla.

Fadıl, Leyla'ya ilaç verdi.

Fadil craved notoriety.

Fadıl şöhreti çok istiyordu.

Fadil assaulted Layla.

Fadıl, Leyla'ya saldırdı.

Fadil understands Arabic.

Fadıl Arapçayı anlar.

Fadil speaks Arabic.

Fadıl Arapça konuşuyor.

Fadil is Arab.

Fadıl Araptır.

Fadil lied to me.

Fadıl bana yalan söyledi.

Why is Fadil here?

Fadıl neden burada?

Fadil knows too much.

Fadıl çok fazla biliyor.

Fadil went to school.

Fadıl okula gitti.

This one is Fadil.

Bu Fadıl.

Fadil wanted more money.

Fadıl daha fazla para istedi.

Fadil endangered Layla's life.

Fadıl, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.

Fadil was definitely afraid.

Fadıl kesinlikle korkuyordu.

Fadil pawned the jewellery.

Fadıl mücevheri rehin verdi.

Fadil sacrificed his anonymity.

- Fadıl gizliliğini feda etti.
- Fadıl anonimliğini feda etti.

Police tracked Fadil down.

Polis, Fadıl'ı izledi.

Fadil worked for Dania.

Fadıl, Dania için çalıştı.

Fadil took the bait.

- Fadıl zokayı yuttu.
- Fadıl yemi yuttu.

Fadil instantly became angry.

Fadıl aniden kızdı.

Fadil sent Dania letters.

Fadıl, Dania'ya mektupları gönderdi.

Fadil didn't get far.

Fadıl uzaklaşmadı.

Fadil needed money bad.

Fadıl'ın fena halde paraya ihtiyacı vardı.

Fadil was traveling alone.

Fadıl yalnız seyahat ediyordu.

Fadil financed Layla's escape.

Fadıl, Leyla'nın kaçışını finanse etti.

Fadil used Layla's phone.

Fadıl, Leyla'nın telefonunu kullandı.

Fadil raped the woman.

Fadıl kadına tecavüz etti.

Fadil reentered Layla's life.

Fadıl, Leyla'nın hayatına tekrar girdi.

Fadil worked odd jobs.

Fadıl garip işlerde çalıştı.

Fadil started dating Dania.

Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.

Fadil got kidnapped, too.

Fadıl da kaçırıldı.

Fadil was already devastated.

Fadıl zaten yıkılmıştı.

Fadil became very irate.

Fadil çok kızdı.

Fadil took Dania's money.

Fadil Dania'nın parasını aldı.

Fadil fled the scene.

Fadıl olay yerinden kaçtı.

Fadil is back now.

Fadil şimdi döndü.

Did you convince Fadil?

Fadil'i ikna ettiniz mi?

Fadil sells building materials.

Fadil yapı malzemeleri satar.

Dania, go call Fadil.

- Dania, git Fadıl'a telefon et.
- Dania, git Fadıl'ı çağır.

Fadil finds Dania beautiful.

Fadıl, Dania'yı güzel buluyor.

Fadil kidnapped Dania's dog.

Fadıl, Dania'nın köpeğini kaçırdı.

Fadil shot Dania's dog.

Fadıl, Dania'nın köpeğini vurdu.

Fadil told police everything.

Fadıl her şeyi polise anlattı.

Fadil used an alias.

Fadıl bir takma ad kullandı.

Fadil stole a car.

Fadıl bir araba çaldı.

Fadil really loves Dania.

Fadıl gerçekten Dania'yı sever.

Fadil killed several people.

Fadıl birkaç kişiyi öldürdü.

Fadil was all in.

Fadıl çok bitkindi.

Fadil jumped into action.

Fadıl harekete geçti.

Fadil told me nothing.

Fadıl bana hiçbir şey anlatmadı.

Fadil still loves Dania.

Fadıl hala Dania'yı seviyor.

Fadil didn't see Dania.

Fadıl, Dania'yı görmedi.

Fadil beat Dania again.

- Fadıl yine Dania'yı yendi.
- Fadıl yine Dania'yı dövdü.

Fadil was so young.

Fadıl çok gençti.

Fadil went to college.

- Fadıl üniversiteye gitti.
- Fadıl koleje gitti.

Fadil barely recognized Dania.

Fadıl, Dania'yı zorlukla tanıdı.

Fadil had second thoughts.

- Fadıl'ın ikincil düşünceleri vardı.
- Fadıl'ın sonradan akla gelen düşünceleri vardı.

Fadil was totally sober.

Fadıl tamamen ayıktı.

Fadil wasn't feeling secure.

Fadıl kendini güvende hissetmiyordu.

Fadil left Dania behind.

Fadıl, Dania'yı geride bıraktı.

Fadil left the house.

Fadıl evden çıktı.

Fadil loved Dania unconditionally.

Fadil, Dania'yı koşulsuz olarak sevdi.

Fadil tidied his room.

Fadıl odasını topladı.

Fadil is over there.

Fadıl orada.

Fadil is no different.

Fadıl hiç farklı değil.