Translation of "Leg" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Leg" in a sentence and their turkish translations:

- Break a leg.
- Break a leg!

- Başarılar!
- Şeytanın bacağını kır.

- Lift your leg.
- Raise your leg.

Bacağını kaldır.

Which leg hurts?

Hangi bacak acıyor?

Shake a leg.

Dans et.

My leg hurts.

- Bacağım ağrıyor.
- Bacağım acıyor.

- A dog bit her leg.
- A dog bit his leg.

Bir köpek onun bacağını ısırdı.

- I'm just pulling your leg.
- I'm only pulling your leg.

Ben sadece seninle dalga geçiyorum.

- She treated him for a broken leg.
- She treated her broken leg.
- She treated his broken leg.

- Onun kırık bacağını tedavi etti.
- O, kırık bacağını tedavi etti.

I broke my leg.

Ben bacağımı kırdım.

My right leg hurts.

Sağ bacağım acıyor.

You broke your leg.

Bacağını kırdın.

My leg is broken.

Bacağım kırık.

He squeezed her leg.

O bacağını sıkıştırdı.

Tom lost a leg.

Tom bir bacağını kaybetti.

Tom hurt his leg.

Tom bacağını incitti.

Tom's leg is healing.

Tom'un bacağı iyileşiyor.

Tom's leg is bleeding.

Tom'un bacağı kanıyor.

Tom cut his leg.

Tom bacağını kesti.

I have leg cramps.

Bacağımda kramplar var.

My leg hurts now.

Şimdi bacağım ağrıyor.

Tom broke his leg.

Tom bacağını kırdı.

Lift your left leg.

Sol bacağınızı kaldırın.

Lift your right leg.

Sağ bacağınızı kaldırın.

Show me your leg.

Bana bacağını göster.

My leg was broken.

Bacağım kırıldı.

Tom bandaged my leg.

Tom bacağımı sardı.

Sami touched Layla's leg.

Sami, Leyla'nın bacağına dokundu.

His leg is healing.

Bacağı iyileşiyor.

- Tom got shot in the leg.
- Tom was shot in the leg.
- Tom has been shot in the leg.

Tom bacağından vuruldu.

- Tom got shot in the leg.
- Tom was shot in the leg.

Tom bacağından vuruldu.

Drags the leg, bad shape,

Ayak sürümek, kötü bir vücut,

He broke his leg skiing.

Kayak yaparken bacağını kırdı.

I broke my leg skiing.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

A dog bit her leg.

Bir köpek onun bacağını ısırdı.

The dog bit her leg.

Köpek onun bacağını ısırdı.

Where are my leg warmers?

Bacak ısıtıcılarım nerede?

Tom broke his leg skiing.

Tom kayak yaparken bacağını kırdı.

Melanie has hurt her leg.

Melanie bacağını acıttı.

Tom has hurt his leg.

Tom bacağını yaraladı.

What happened to your leg?

Bacağına ne oldu?

Tom has only one leg.

Tom'un sadece bir bacağı var.

Tom bandaged his own leg.

Tom kendi bacağını bandajladı.

I broke my right leg.

Ben sağ bacağımı kırdım.

Tom has a prosthetic leg.

Tom'un bir protez bacağı var.

Tom has a broken leg.

Tom'un kırık bir bacağı var.

My leg is still hurting.

Bacağım hâlâ ağrıyor.

I can't move my leg.

Bacağımı kımıldatamıyorum.

His right leg was asleep.

Onun sağ ayağı uyuşmuştu.

Tom's leg was badly burned.

- Tom'un bacağı fena halde yanmıştı.
- Tom'un bacağı kötü bir şekilde yandı.

Tom had only one leg.

Tom'un sadece bir bacağı vardı.

You're just pulling my leg.

Sen sadece benimle dalga geçiyorsun.

I have a broken leg.

Kırık bir bacağım var.

Fadil only had one leg.

Fadıl'ın sadece bir bacağı vardı.

My leg is fine now.

Bacağım şimdi iyi.

His leg must be amputated.

Onun ayağı kesilmeli.

Layla only had one leg.

Leyla'nın sadece bir bacağı vardı.

Tom only has one leg.

Tom'un sadece bir bacağı var.

My dog bit Tom's leg.

Köpeğim Tom'un bacağını ısırdı.

Tom's right leg is broken.

Tom'un sağ bacağı kırık..

My right leg is broken.

Benim sağ bacağım kırık.

My left leg is broken.

Benim sol bacağım kırık.

Tom hurt his left leg.

Tom sol bacağını incitti.

Tom's dog bit my leg.

Tom'un köpeği bacağımı ısırdı.

Sami started touching Layla's leg.

Sami, Leyla'nın bacağına dokunmaya başladı.

She's broken her left leg.

Sol bacağını kırdı.

Tom almost broke his leg.

Tom az daha bacağını kırıyordu.

- Tom thinks his leg is broken.
- Tom thinks that his leg is broken.

Tom bacağının kırık olduğunu düşünüyor.

- I think Tom's leg is broken.
- I think that Tom's leg is broken.

Sanırım Tom'un bacağı kırık.

- Tom thought his leg was broken.
- Tom thought that his leg was broken.

Tom bacağının kırıldığını sandı.

- I knew my leg was broken.
- I knew that my leg was broken.

Bacağımın kırık olduğunu biliyordum.

- I'm just pulling your leg.
- I'm just kidding you.
- I'm only pulling your leg.

Ben sadece seninle dalga geçiyorum.

The doctor set his broken leg.

Doktor onun kırık bacağını yerine yerleştirdi.

He is just pulling your leg.

O, sadece seninle şaka yapıyor.

He fell and hurt his leg.

O düştü ve bacağını incitti.

A ball hit her right leg.

Onun sağ bacağına bir top çarptı.

Tom shot me in the leg.

Tom beni bacağımdan vurdu.

The surgeon amputated the wrong leg.

Cerrah yanlış bacağı kesti.

I was just pulling your leg.

Sadece seninle dalga geçiyorum.

You got shot in the leg.

Sen bacağından vuruldun.

Tom is just pulling your leg.

Tom seninle dalga geçiyor.

- How's your leg?
- How's your foot?

Bacağın nasıl?

I broke my leg while skiing.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

I had to amputate Tom's leg.

Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.

He was injured in the leg.

O bacağından yaralandı.

The pistol bullet pierced his leg.

Tabanca mermisi, bacağını delip geçti.

How did you lose your leg?

Bacağını nasıl kaybettin?

How did you hurt your leg?

Bacağını nasıl incittin?

I suffer from restless leg syndrome.

Ben huzursuz bacak sendromundan muzdaribim.

Tom fell and hurt his leg.

Tom düştü ve bacağını incitti.

Put some ice on your leg.

- Bacağına biraz buz koy.
- Bacağına biraz buz tut.
- Bacağına biraz buz sür.

Tom shot himself in the leg.

Tom kendini bacağından vurdu.

Tom's cat snuggled against his leg.

Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.

Tom says his left leg hurts.

Tom sol ayağının acıdığını söylüyor.

Is your left leg still hurting?

Sol bacağın hâlâ acıyor mu?

Your left leg has been amputated.

Sol bacağın kesildi.

Tell Tom I've broken a leg.

Tom'a şeytanın bacağını kırdığımı söyle.