Examples of using "Pulling" in a sentence and their turkish translations:
Çekiliyoruz.
- Saçımı çekmeyi bırak.
- Saçımı çekmekten vazgeç!
Biz geri çekiliyoruz.
Ben sadece seninle dalga geçiyorum.
Fişi çekiyorum.
Saçımı çekmeyi bırak!
Halk birlik içinde çalışır.
- Tom lafını esirgemiyor.
- Tom sözünü sakınmıyor.
Tom Mary'nin saçını çekiyor.
Tom üzerine düşeni yapmıyor.
Tom, saçımı çekmeyi kes!
Sen sadece benimle dalga geçiyorsun.
- Kız kardeşinin saçını çekmeyi bırak.
- Kız kardeşinin saçını çekmeyi durdur.
Sami tetiği çekmeyi kabul etti.
İpleri kimin tuttuğunu biliyorum.
Ben sadece seninle dalga geçiyorum.
O, sadece seninle şaka yapıyor.
Ben kendi saçımı çekiyorum!
Sadece seninle dalga geçiyorum.
Tom seninle dalga geçiyor.
Ben onların dişlerini çekmiyorum.
Atlar tırmığı çekiyor.
At arabayı çekiyor.
Benimle dalga geçiyorsun, değil mi?
Tom seninle dalga geçiyor.
Onun dişlerini çekmiyorum.
Sanırım Tom seninle alay ediyor.
- Benimle dalga geçiyorsun.
- Benimle kafa buluyorsun.
Ben araba çeken bir at gördüm.
Biz güvenli bir mesafeye geri çekiliyoruz.
Tom bahçede otları çekiyor.
Arkada ipler kimin elinde?
Kız annesinin saçını çekiyor.
Sami o arkadaşlıktan uzaklaşıyordu.
Günün çoğunluğunu çim biçerek geçirdik.
anne ve babasını tavandan indirmeye çalışmalarını hatırlamıyor
Bu daha iyi. Bacağımı çekiyorum.
Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.
Tom şimdi otoparka çekiyor.
Benimle alay mı ediyorsun?
Benimle alay mı ediyorsun?
- Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
Tüm öğleden sonra bahçede yabani otları çekiyordum.
Çünkü, topları çıkarmakta çok iyi hâle geldik
Polis, sahnenin arkasında sicim çeken biri olduğunu söylüyor.
Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
Tom trafiğe çıkmadan önce dikiz aynasını kontrol etti.
- Tom her sabah dişlerini fırçalamadan ağzını yağ ile çalkalar.
- Tom her sabah dişlerini fırçalamadan önce yağ çekme yapıyor.
Sami ve Leyla birbirlerine doğru çeken iki mıknatıs gibi görünüyorlardı.
Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.
düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir
Tom treni tam perondan ayrılıyorken istasyona geldi.
Yabani otları çekmeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğüne dair bir resim çekmek hiç aklıma gelmedi.
Sadece şaka yapıyorum.